Ahmet Yılmaz
Yeni Nesil Yeniye Hazır mı?
Senelerdir otomotiv ana ve yan sanayi sektöründeki gelişmeleri teknik, ticari konularda analiz etmeye çalışırım. Söz konusu analizlerde en büyük avantajım küresel otomotiv aktörlerinin ana vatanında bulunmam, otomobilin orijinal dilinden trendleri, kulisleri takip etmenin faydalarını gördüm diyebilirim.
Peki, tüm bunları niçin belirtmek ihtiyacı duydum. Tüm bu tecrübe ve analizlerden çıkarsama ile gelinen noktada otomotivde önemli bir “zihniyet değişimi” olduğunu vurgulamak ve bu konuya dikkat çekmek için… Bu değişim süreci tabii ki uzun yıllardır gözlemlenebiliyordu ama dijitalleşme ile birlikte çok farklı bir boyut kazandı ve değişiminin eşiğindeyiz. Bazılarınızın otomotiv sektöründeki yeni teknik, teknolojiler bahsini takip ediyoruz, biliyoruz ama bu “zihniyet değişimi” denilen şey de nedir ki dediğinizi duyar gibiyim. Bir kaç cepheden izah etmeye çalışalım.
Birincisi, bir otomobil sahibi olmak süreci hızla sonlanıyor. Mobil olmanın bir aygıtı olmaktan ziyade imaj, prestij, sosyal statü sembolü olarak yaşamımızda önemli bir yer edinen otomobil tekrar mobil araç fonksiyonuna dönüyor ama çok farklı bir donanım ile. Sahiplik, kiracılığa dönüşüyor. Kiralama usulünde bile değişik opsiyonlar var. Hatta kira yöntemi demekten ziyade araçların ortak kullanımı (car sharing) tabiri daha çok meseleyi anlatıyor sanki.
Gelecek nesil araçlar otonom sürüş için hazırlanıyor. Bu sadece binek araçlar için değil, hem binek hem de hafif ve ağır ticari araçlar için de böyle.
Otonom sürüş, araç sahibinin ve /veya kullanıcının araca yönelik duygu bağını zayıflatan bir unsur. Düşünün araba tutkunu insanların elinden birden bire direksiyon ve gaz pedalını alıyorsunuz. Bu insanlar için otomobil artık otomobil olmaktan çıkıyor. Dönüştüğü şey, tıpkı elinden düşürmediği akıllı telefon aygıtları gibi bir alet/araç ve ilave olarak mobilite sağlıyor.
Araç sahipliği ve araç kullanımı, amacı tamamen değişirken, başka şeylerin de değişmesine neden oluyor...
İkincisi, araç üretim mimarisi, katma değer yapısı ana sanayileri değiştiriyor, dönüştürüyor. Ana sanayiler ‘karanlık’-akıllı fabrikalara dönüşüyor, dönüşecek. Bu bahiste birçok şeye değinmek mümkün ama bunu tedarik sanayi /yan sanayi açısından irdelemek bu derginin okuyucu kitlesi açısından daha önemli gibi geliyor.
Araçlarda değişim ve dönüşümün bir ifadesi olarak yakın zamanlarda yayınlanan bir istatistiğe dikkatinizi çekmek isterim. Alman ticaret gazetesi Handelsblatt Mayıs 2021’de otomobil ana ve yan sanayide istihdam edilen Enformasyon Teknoloji Yazılım Geliştirmecilerinin sayılarını yayınladı. Buna göre, VW 3 bin, BMW’de 4 bin, Daimler’de 5 bin ET-Yazılım Geliştirmeci çalışır iken Bosch’ta bu sayı 34 bin, Continental firmasında 20 bin, ZF firmasında 9 bin. Bunun anlamı gelecek nesil araçlarda onlara gelecek nesil araç özelliği katacak olan faaliyetler bütünü yüksek oranda yan sanayi firmaları tarafından gerçekleştirilecek. Mevcut araçlarda -bilhassa E-Araçlarda- yan sanayi firmalarının katma değer oranı yüksek ama bu değişerek, dönüşerek daha da farklı ve yüksek bir orana ulaşacak.
Yukarıda otonom sürüş ile alakalı olarak gündeme gelecek değişim, dönüşüm sadece yazılım, infotainment anlamında olmayacak. Örneğin araçların çoklu kullanımı, ortak kullanım, interior parçalarda hem malzemelerden hem de malzeme bileşenlerinden (ürünlerin akıllı olması anlamında) beklentileri artıracaktır.
Türkiye’de yan sanayi firmalarındaki dostlarım, arkadaşlarım, iş ortaklarım bu gerçekliklerin farkında ve iyi analiz de yapıyorlar. Fakat bu analizlerin sonucunda kendi fabrikalarında ürün ve hizmette bir değişim-dönüşüm içerisine girdiler mi? İster zamanın ruhunu yakalama deyin isterseniz benim gibi endüstriyel yeni zihniyet deyin bunun işe, projelere yansımasını iyi değerlendirebildik mi? Yazıdaki bir örneğimizden hareketle yan sanayi firmalarımızda istihdam edilen ET-Yazılım Geliştirmeci- personel sayısı arttı mı? Soruları çoğaltmak mümkün.
Bir kuşak öncesi insanların büyük emek ve zorluklarla kurduğu, büyüttüğü ve bugün yöneten nesillere devir ettikleri bu işletmeler gelecek dönemin teknik beklentilerini gidermeye, gelecek dönem araç üretim mimarisine hazırlıklı mı?