Gürkan Hüryılmaz
Değerli Meslektaşlarımız,
Satınalma ve Tedarik Zinciri mesleğinde üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD, Boğaziçi Üniversitesi ile ortak yürütülen sertifika programını bitiren mezunları için uluslararası geçerliliğe sahip IFPSM sertifika programını 3 Eylül’de açıyor. Dünyada 44 ülkede faaliyet gösteren Uluslararası Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Federasyonu (IFPSM), satınalma ve tedarik zinciri mesleğinin global anlamdaki en büyük temsilcisi konumunda. “Buy from TÜRKİYE” projesi ile ülkemizdeki üreticileri global tedarik zincirlerine ve satınalma yöneticilerine tanıtmayı hedefleyen TÜSMOD, bu sayede bir yandan ihracatın artmasına, diğer yandan da ithalatın azalmasına büyük katkı sağlıyor.
Satınalma ve Tedarik Zincirleri, Çin – Tayvan gerilimini endişe ile izlerken, FED Küresel Tedarik Zinciri Baskı Endeksi’ni yayımladı. AA haberine göre, bankadan yapılan açıklamada, küresel tedarik zinciri üzerindeki baskıların temmuz ayında düşüş gösterdiği kaydedildi. Son iki ayda gözlemlenen gevşemenin sürdüğüne işaret edilen açıklamada, küresel tedarik zincirleri üzerindeki baskının temmuzda Ocak 2021'den bu yana en düşük seviyeye gerilediği aktarıldı. Ekonomi Araştırma tarafından JP Morgan kaynaklı habere göre; Rusya-Ukrayna savaşı, daha geniş jeopolitik sonuçlar ve Çin’deki yenilenen COVID-19 karantinaları, zaten iç açıcı olmayan bir küresel tedarik zinciri durumunu daha da karmaşık hale getirdi. Rusya’ya uygulanan mevcut yaptırımlar ve daha fazla yaptırım potansiyeli, yakıt maliyetlerini etkilemeye devam ederek daha geniş tedarik zinciri krizine katkıda bulunuyor. Navlun piyasalarının Rusya ve Ukrayna’ya doğrudan maruziyeti sınırlı olsa da, küresel lojistik, hava sahası kısıtlamaları, tüketici talebinin gelecekteki belirsizliği ve Çin’in COVID-19 müdahalesiyle ilgili devam eden darboğazlar dahil olmak üzere artan sayıda risk faktörü ile mücadele etmek zorunda kalacak. Talepteki değişimler, işgücü eksiklikleri ve yapısal faktörler de dahil olmak üzere COVID-19 karantinası sırasında tedarik zinciri sorunları öne çıktı. Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin’deki COVID-19 karantinaları son zamanlarda sorunları daha da kötüleştirdi. Tüketim malları, metaller, gıdalar, kimyasallar ve emtialar dahil olmak üzere belirli sektörlerde arzı etkiledi. 2022’de daha önce tedarik zincirindeki bozulmayı hafiflettiğine dair işaretler olsa da, gelişen küresel faktörler ve jeopolitik durum, yeni risklere ve streslere neden oluyor. Bazı sektörlerin gelecekteki tedarik zinciri sorunlarına diğerlerinden daha fazla etkilenmesi muhtemeldir. Rusya’nın küresel enerji, endüstriyel metaller ve yumuşak emtia arzındaki baskın rolü, emtia fiyat enflasyonunu 1960’lardan bu yana en yüksek seviyelere çıkardı. AB ve İngiltere, Rus gemilerinin limanlara yanaşmasını da yasakladı. Bu da Avrupa tedarik zincirleri ve emtia fiyatları için önemli bir risk oluşturuyor.
AA haberine göre, IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu "Kasvetli ve Daha Belirsiz" başlığıyla güncelledi. Raporda, 2021'deki geçici toparlanmayı, risklerin gerçekleşmesiyle 2022'de daha sıkıntılı gelişmelerin izlediği belirtildi. Küresel üretimin bu yılın ikinci çeyreğinde Çin ve Rusya'daki gerilemeler nedeniyle daraldığına işaret edilen raporda, ABD'de ise tüketici harcamalarının beklentilerin altında kaldığı kaydedildi. Raporda, dünya genelinde beklenenden yüksek enflasyonun özellikle ABD ve büyük Avrupa ekonomilerinde daha sıkı mali koşulları tetiklemesinin, Çin'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve karantina önlemlerini yansıtan beklenenden daha kötü ekonomik yavaşlamanın ve Ukrayna'daki savaşın olumsuz etkilerinin salgın nedeniyle halihazırda zayıflayan dünya ekonomisini vurduğu aktarıldı. Dünya ekonomisinin geçen yıl %6,1 büyüdüğü anımsatılan raporda, küresel ekonominin bu yıl %3,2 ve gelecek yıl %2,9 büyümesinin beklendiği bildirildi. IMF, nisan ayında yayımladığı raporda, küresel ekonominin 2022 ve 2023'te %3,6 büyüyeceğini öngörmüştü. Raporda, bu yılın başlarındaki düşük büyümenin, azalan hanehalkı satın alma gücünün ve daha sıkı para politikasının ABD'de 1,4 puanlık aşağı yönlü revizyona neden olduğu aktarıldı. Çin'de karantina önlemleri ve derinleşen emlak krizinin ekonomik büyüme tahmininde aşağı yönlü revizyona yol açtığı belirtilen raporda, Avrupa'da da revizyonların Ukrayna'daki savaşın ve daha sıkı para politikasının etkilerini yansıttığı ifade edildi. Raporda, küresel enflasyon tahminin ise gıda ve enerji fiyatları ile arz-talep dengesizliklerinin devam etmesi nedeniyle bu yıl %7,4'ten %8,3'e revize edildiği belirtilerek, enflasyonun gelişmiş ekonomilerde bu yıl %6,6'ya, gelişmekte olan ekonomilerde de %9,5'e ulaşmasının beklendiği kaydedildi. Görünüme yönelik risklerin aşağı yönlü olduğu vurgulanan raporda, Ukrayna'daki savaşın Avrupa'nın Rusya'dan gaz ithalatının aniden durmasına yol açabileceği, enflasyonu düşürmenin beklenenden daha zor olabileceği, sıkı küresel finansal koşulların gelişmekte olan ekonomilerde borç sıkıntısına neden olabileceği, Kovid-19 karantinaları ile emlak sektörü krizinin tırmanmasının Çin'in büyümesini daha da baskılayabileceği ve jeopolitik ayrışmanın küresel ticaret ile işbirliğini engelleyebileceği aktarıldı. Raporda, artan fiyatların dünya genelinde yaşam standartlarını sıkıştırmaya devam ettiği belirtilerek, politika yapıcılar için enflasyonu kontrol altına almanın birinci öncelik olması gerektiği ifade edildi. Daha sıkı para politikasının kaçınılmaz olarak ekonomik maliyetleri olacağına işaret edilen raporda, ancak gecikmenin bunları yalnızca daha da kötüleştireceği kaydedildi. IMF'nin raporunda, ülkelerin güncellenen büyüme tahminleri de paylaşıldı. Buna göre, ABD ekonomisinin 2022 yılına ilişkin büyüme beklentisi %3,7'den %2,3'e indirildi. Ülke ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini de %2,3'ten %1'e çekildi. Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini %2,8'den %2,6'ye düşürülürken, 2023 yılı tahmini %2,3'ten %1,2'ye revize edildi. Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomilerinin büyüme tahminlerine de yer verilen rapora göre, Çin'in bu yıla ilişkin ekonomik büyüme beklentisi %4,4'ten %3,3'e indirildi. Çin ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini de %5,1'den %4,6'ya çekildi. Hindistan ekonomisinin bu yıla dair büyüme beklentisi %8,2'den %7,4'e düşürülürken, gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini %6,9'dan %6,1'e indirildi. Rusya ekonomisinin ise bu yıl %6 ve gelecek yıl %3,5 küçüleceği tahmin edildi. IMF nisan ayındaki tahminlerinde Rusya ekonomisinin 2022'de %8,5 ve 2023'te %2,3 daralacağını öngörmüştü.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Temmuz ayını %5.34’lük azalış ile 7.800 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %5.07’lik artış gösterdi. Citibank bakır fiyatlarının 2022 yılı 6.600 USD/ton ile kapatarak, yıl ortalamasının 8.505 USD/ton olacağını öngörüyor. Bankanın 2023 yılı tahmini ise ortalama 7.650 USD/ton seviyesinde açıklandı. Dünya haberine göre, küresel ekonomik sağlığın önemli bir göstergesi kabul edilen bakır fiyatları mart ayından bu yana agresif parasal sıkılaştırma ve artan resesyon korkularından kaynaklanan sürekli baskıyla karşı karşıya kalarak, art arda dördüncü ay düştü. Bakır ağustos ayına ise Londra Metal Borsası’nda (LME) ton başına 7.800 dolar, Comex’de pound başına 3.5 dolar civarında başladı. Yılın geri kalanında ise bakırın toparlanması beklentisi oluştu. Reuters'in yaptığı bir ankete göre Çin'in ekonomiye yönelik daha fazla altyapı harcaması ve diğer teşvikleri sayesinde bakır fiyatlarının önümüzdeki aylarda ağır kayıpları geride bırakarak toparlanması bekleniyor. Bakır, Çin'deki yavaşlamanın ve potansiyel küresel durgunluğun talebi azaltacağı korkusuyla mart ayında ton başına 10.845 dolarlık rekor seviyeye ulaştıktan sonraki dört ay içinde %36 oranında geriledi. O zamandan beri kayıplarının ancak %10’unu geri alabildi. Ankete katılan 24 analistin medyan tahminine göre LME’de nakit bakır sözleşmesinin dördüncü çeyrekte ton başına ortalama 8,134 dolar olması bekleniyor. Bu da geçtiğimiz hafta Çarşamba gününe göre fiyatlarda %7’lik artış anlamına geliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Temmuz ayını %2.21’lik artış ile 2.450 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %22.03’lük azalış gösterdi. Alaşımlı Alüminyum fiyatları ise Temmuz ayını %8.85’lik azalış ile 1.750 USD/ton seviyesinde tamamladı. Dünya haberine göre, Alüminyumun fiyatı rekor bir zirveye ulaştıktan sonra geriledi ve analistler önümüzdeki aylarda mütevazı bir kazanç bekliyorlar. Nakliye, inşaat ve ambalaj endüstrilerinde kullanılan alüminyumun LME fiyatı mart ayında ton başına 4.073 dolara yükseldi, ancak o zamandan bu yana %40 düştü. LME nakit alüminyum fiyatının dördüncü çeyrekte ton başına ortalama 2.500 dolarla mevcut fiyattan yaklaşık %3 üzerine çıkması bekleniyor. Bağımsız analist Goran Cukanoviç, "Çin'deki yüksek üretim artışı ve dünyanın geri kalanına olan talebin düşmesi, ikinci yarıda ve özellikle bu yılın son çeyreğinde küresel pazarda fazlalığa neden olabilir" diyor. Analistler, bu yıl alüminyum piyasası açığı tahminlerini nisan ayında tahmin edilen 1.99 milyon tonluk tahmin açığına kıyasla %90 oranında azaltarak 205 bin tona düşürdüler. Piyasa gelecek yıl 150.000 ton fazlaya geçecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Temmuz ayını %4.36’lık azalış ile 22.045 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %13.44’lük azalış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Ağustos 2022 prim fiyatlarını; 430 kalite için 98 EUR/ton azalış, 304 kalite için 412 EUR/ton azalış ve 316 kalite için 515 EUR/ton azalış ile açıkladı. Citibank Nikel fiyatlarının 6-12 ay sürecinde 19.500 USD/ton seviyesinde olacağını tahmin ediyor. Dünya haberine göre, analistler, mart ayındaki ralliyle 100 bin doları aşarak LME’yi ticareti askıya almaya ve anlaşmaları iptal etmeye zorladıktan sonra hızla geri çekilen nikel fiyatında sınırlı bir toparlanma bekliyorlar. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle paniğe kapılan alımlarda kısa sürede yükselen fiyatlar o zamandan beri düşüşte. En önemli üreticilerinden Endonezya'da artan nikel üretimi fiyatları düşürürken, nikelin en büyük kullanıcısı olan paslanmaz çelik sektörü cansız. Liberum analisti Tom Price, "Paslanmaz çelik fiyatları düşüyor, fabrikalar çöküyor ve nikel fiyatı için daha fazla aşağı yönlü risk gözüküyor" şeklinde konuşuyor. Analistler, LME nikel fiyatlarının dördüncü çeyrekte ton başına ortalama 22.000 dolar olmasını ve mevcut seviyeden yalnızca yüzde 1 yukarıda olmasını bekliyorlar. Küresel nikel piyasasının bu yıl 23 bin ton fazla, gelecek yıl ise 50 bin 500 ton fazla görmesi bekleniyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Temmuz ayını %3.05’lik artış ile 3.350 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %13.44’lük azalış gösterdi. Citibank Çinko fiyatlarının 6-12 ay sürecinde 3.000 USD/ton seviyesinde olacağını tahmin ediyor. BOFA, 2022 için çinko fiyat beklentisi 3.997 USD/ton’dan 3.348 USD/ton’a; 2023 için 3.250 USD/ton’dan 2.625 USD/tona’a düşürdüğünü açıkladı. Woodmac, çinko fiyatlarının üçüncü çeyrekte ortalama 3.600 USD/ton seviyelerinde olacağnı tahmin ediyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Temmuz ayını %6.09’luk artış ile 2.022 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %0.06’lık azalış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları ise %9.46’lık azalış ile 24.400 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %8.43’lük artış gösterdi. BOFA, 2022 için kurşun fiyat beklentisi 2.231 USD/ton’dan 2.029 USD/ton’a; 2023 için 2.297 USD/ton’dan 1.887 USD/tona’a düşürdüğünü açıkladı.
Demir Cevheri fiyatları, Temmuz ayını %3.36’lık azalış ile 115 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Haziran ayında %13,19 geriledi. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Temmuz ayında %3,45’lik artış kaydederken, 2022 yılındaki değişimi %20.37 düşüş yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Temmuz ayında %1.69 azalış gösterirken, 2022 yılındaki değişimi %1.29 düşüş yönlü oldu. Çin'de demir cevheri vadeli fiyatları, Çin'de çelik sektöründe kâr marjının iyileşmesinden ve üçüncü çeyrekte ekonomik toparlanma olacağı umutlarından destek bularak yükselirken, Goldman Sachs’tan bir uyarı geldi. Bloomberg haberine göre, demir cevherinde arz fazlası olacağını ve bunun da fiyatlarda ciddi düşüşlere neden olacağını söyledi. Bankanın önce gelen anlistlerinin imzası ile yayımlanan değerlendirme notunda, konut piyasasında yaşanan yavaşlama ile birlikte Çin dışındaki ülkelerde talebin sert şekilde azalmasının bu senenin kalan aylarında 67 milyon ton arz fazlası demir cevheri olacağına yer verildi. Söz konusu nota bakıldığında 2014-2015'te fiyatların ton başına 38 dolar seviyesine kadar düştüğü o dönemdeki gibi sert bir düşüş beklenmediğine yer verildi. Goldman analistlerinin yayımladığı tahmine baktığımızda 3 ay sonra fiyatların daha önce 90 dolar olarak açıklanan tahminin 70 dolara çekildiği, 6 aylık hedefin ise 110 dolardan 85 dolara çekildiğine yer verildi. Analistler, Çin'de çelik karlarının toparlanamsına rağmen demir cevherinin sürekli yukarı ivmeden yoksun olduğuna işaret etti.
Plastik ve Kauçuk:
Temmuz ayında plastik fiyatlarında ortalama %5.33’lük azalış görülürken, en yüksek azalış %25.67 ile PVC’de görülürken, en yüksek artış %7.23 ile PET fiyatlarında görüldü. Chemorbis Türkiye haberlerine göre; Temmuz sona ererken ithal ve yurtiçi PVC piyasaları düşmeye devam etti. Satıcıların, Türkiye’deki tüketicilerin sürekli düşen bidlerine teslim olması fiyatları bu hafta yeni eşiklerin altına çekti. Bu arada, Asya ve Avrupa’dan gelen son haberlerle kafaları karışan oyuncular, global piyasa koşullarına dair daha fazla ipucu elde etmeye çalışıyor. ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, ithal ve yurtiçi K67 piyasaları Temmuz ayındaki sert düşüşlerin ardından yaklaşık 2 yılın en düşük seviyelerine geriledi. Distribütör piyasası, mütemadiyen sessiz seyreden talebe yanıt olarak bu hafta Türkiye depo teslim, KDV dahil bazında 1350$/ton kadar düşük işlemler gördü. Tatil sonrası durgun seyreden talep ve bol arz, hazır malzemeler için fiyatları daha da aşağı çekti. ChemOrbis’ten alınan verilere göre, piyasanın ilk düşüşe geçtiği Nisan ayından bu yana kümülatif düşüş 1100$/tonu (%46) aştı. Vergiden muaf K67 teklifleri, geçen haftaya kıyasla 50-70$/ton düşüşle CIF Türkiye, peşin ödemeli bazında 1140-1180$/tonda değerlendirildi. Tüccarlara göre, çoğu alıcı mevcut fiyat seviyelerine direnmeye devam ettiği için işlemler seyrekti. Mısır malları alt sınırda rekabetçi bir eşik sunsa da, büyük alıcıların 1000$/ton kadar düşük alış hedeflerinin baskı altında kaldı. İlk Avrupa menşeli K67 teklifleri de aylık düşüşlerle CIF 1200$/tondan geldi; ancak sert bir dirençle karşılaştı. 1120-1150$/ton seviyelerinden fiyatlar da duyuldu, ancak haberin yayımlandığı esnada bu teklifler birinci ağızlardan doğrulanmadı. Vergiye tabi K67 teklifleri geçen haftaya kıyasla 120-200$/ton düşüşle CIF bazına uyarlanmış şekilde, %6,5 gümrük vergisine tabi 980-1060$/tona geriledi. Rus malı K67 fiyatları bir haftada 200$/tondan fazla düşerek CIF, %6,5 gümrük vergisine tabi 1050-1060$/tona geriledi. ABD malı K67 teklifleri, CIF, %6,5 gümrük ve %32,93 AD vergisine tabi 980-1030$/ton ile aralığın alt sınırını oluşturdu. Bu arada, üst sınırda bazı vadeli ödemeli ABD tekliflerinin de olduğu söylendi. ChemOrbis’ten alınan veriler, ABD malı K67 fiyatlarının en son Ağustos 2020’de CIF 1000$/ton seviyesinin altında yer aldığını gösterdi. Ağustos yaklaşırken, Türkiye’de havayı rekor enflasyon sebebiyle sessiz seyreden PVC talebi yönlendirmeye devam ediyor. Bu arada oyuncular, gelecekteki trend hakkında daha fazla ipucu elde etmek için global piyasaları izlemeyi planlıyor. Çin’de, yurtiçi ve ihraç PVC fiyatları, bu hafta artan vadeli Dalian işlemleri ve petroldeki yükselişten destekle hafif toparlandı. Bu gelişme, Asya piyasalarının dibe yaklaşıp yaklaşmadığına dair tartışmaları da tetikledi. Yine de, zayıf talep ve rahat arz, daha güçlü sinyaller alınana kadar oyuncuları temkinli tutacak. Çin’de, pandemi belirsizliğinin neden olduğu durgun talep, Çin’in PP ve PE fiyatlarını Nisan ayından bu yana aralıksız bir düşüş eğiliminde tuttu. Denizaşırı tedarikçilerin Çin’e rekabetçi fiyatlarla artan arzı da son zamanlarda piyasaları zorladı ve vadeli Dalian işlem fiyatlarındaki istikrarlı artışa rağmen düşüşler Temmuz ayı sonuna taşındı. 27 Temmuz Çarşamba günü, Dalian Emtia Borsası’nda Eylül adı vadeli PP ve LAYPE işlemleri üst üste üçüncü seansta yükselerek sırasıyla toplam 84Yuan/ton (13$/ton) ve 109Yuan/tonluk (16$/ton) artış kaydetti. Güçlü vadeli işlem fiyatları, esas olarak artan petrol fiyatlarına bağlandı. Konteyner taşımacılığına yönelik talep, tüketici talebindeki düşüş ve artan stoklar nedeniyle giderek artan bir baskıya maruz kalıyor. Birçok önde gelen ithalatçının gemide yer bulma sorunlarından kaçınmak adına yüksek sezon mallarını normalden önce sevk etmesi nedeniyle bu seneki yüksek sezon önceki yıllara göre daha sönük kaldı. Mevcut spot navlun oranları ayrıca, Eylül 2021’de kaydedilen zirve seviyeden %35 oranında düşerken, son 21 haftada kaydedilen toplam düşüş ise %21 oranına ulaştı. Drewry verileri, Ocak sonunda görülen zirve seviyelerden bu yana, Şanghay – Cenova rotasında spot navlun fiyatlarının %19,5 düşüşle 10.300$ oldu ve Şanghay – Rotterdam rotasında oranlar %35 düşüşle 9.092$ oldu. Transpasifik hatlardaki spot oranlar ise, Şanghay – Los Angeles ve Şanghay – New York rotalarında, aynı dönemde %30-35 düşüşle 40 footluk konteyner için sırasıyla 7,280$ ve 9.842$ oldu.
Enerji ve Petrol:
Elektrik tarifelerine Ağustos ayı için EPDK tarafından bir bildirim yapılmadı. Botaş tarife listesine göre ise doğalgazda mesken ve sanayi abonelerinin tarifesi sabit kalırken, elektrik üretim amaçlı tarifede %10 artış yapıldı. NTV haberine göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine ağustosta uygulayacağı satış fiyatı sabit kalarak 1000 metreküp doğalgaz için 3 bin 264 lira, sanayi abonelerinin tarifesi de 1000 metreküp doğalgaz için 10 bin 416 lira oldu. Elektrik üretim amaçlı tarifede 1000 metreküp doğalgazın fiyatı ise %10 artışla 13 bin 750 olarak belirlendi. Dünya haberine göre, Avrupa'da 26 Temmuz’da megavatsaat başına 200 euroyu geçen doğal gaz fiyatı, marttan bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Uzmanlara göre Rusya'nın Kuzey Akım üzerinden doğal gaz sevkiyatını düşürmesi ve Moskova ile Avrupa arasındaki gerginlikler fiyat artışında etki oldu. Yurtiçi pompa fiyatlarında Temmuz ayında Motorin için %8.02 azalırken, Benzin için %18.42 oranında azaldı. AA haberine göre, ABD merkezli yatırım bankaları ve bazı derecelendirme kuruluşları, yoğun belirsizlik altındaki petrol fiyatlarına yönelik yıl içinde varil başına 45 dolar ile 380 dolar arasında değişen tahminlerde bulunurken, sektör uzmanları fiyatların 100 dolardan keskin bir dönüş yapmasının kolay olmayacağını değerlendiriyor. JPMorgan Chase analistlerine göre, Rusya'nın G7 yaptırımlarına yanıt olarak ham petrol üretimini kesmesi halinde küresel petrol fiyatları "çok büyük" bir sıçrama yaparak varil başına 380 dolara kadar ulaşabilir. Bank of America ise küresel piyasaların yeni gelişmelere odaklandığını kaydederek, "Gıdadan enerjiye ve hizmet sektörüne kadar artan enflasyonist baskılar ve faiz oranlarındaki hızlı artışlar, petrol talebinin gelecek yıla kadar salgın öncesi seviyelere ulaşıp ulaşamayacağı konusunda soru işaretleri oluşturuyor. Bu durumda fiyatlar, mevcut seviyelerin %30 altına kadar düşebilir." değerlendirmesini yaptı. Diğer finansal ve araştırma kuruluşları ise Avrupa yaptırımlarının Rus petrol üretimini günde 9 milyon varilin altına düşürmesi durumunda ise petrol fiyatlarının varil başına 150 dolara çıkabileceği tahmininde bulundu. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), geçen hafta yayınlanan aylık petrol raporunda, Ukrayna'daki çatışmanın yılın ikinci yarısında hız keseceğini ve bu nedenle Rusya'dan Avrupa'ya fosil yakıt ihracatında çok ciddi azalmalar beklenmediğini belirtti. AB'nin Rus ham petrolüne yönelik kısmi ithalat yasağının 5 Aralık itibarıyla başlayacak olmasıyla petrol fiyatlarının yılın ikinci yarısında yoğun bir arz baskısı altında olacağına dikkati çeken uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings ise bu yıl için Brent tipi ham petrolün varil fiyatının 105 dolar olacağı tahmininde bulundu. Fitch Ratings, gelecek yıl Brent petrolün varil fiyatının ise 100 dolar seviyesinde olacağını öngördü. Öte yandan, S&P Global Ratings, Brent türü petrol fiyatının bu yıl için varil başına 106 dolar ve gelecek yıl için 90 dolar olacağını tahmin etti. EIA'nın "Temmuz 2022 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"nda, bu yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 104 dolar olacağı, gelecek yıl 94 dolara kadar düşeceği öngörüldü. Citigroup ise Brent türü ham petrolün bu yıl sonuna kadar varil başına 65 dolara düşebileceğini ve talebi felce uğratması beklenen resesyon gerçekleşirse gelecek yıl sonuna kadar 45 dolara kadar gerileyebileceğini kaydetti.
Döviz Kurları:
TCMB 31 Temmuz 2022 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %7.40’lık artış ile 17,93 TL; EUR döviz satış kuru bazında %5.34’lük artış ile 18,33 oldu. EUR/USD paritesi ise Temmuz ayında %1.91 azalarak, 1.0226 seviyesine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz tarihli Piyasa Katılımcıları Anketine göre cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 18,89 TL iken, bu anket döneminde 18,99 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 20,70 TL ve 20,92 TL olarak gerçekleşmiştir. Dünya haberine göre, Fransız Société Générale (SocGen), ABD’de resesyon ihtimalinin önümüzdeki birkaç ay daha piyasayı domine etmesini beklediklerini belirtirken aralarında TL’nin de bulunduğu birçok gelişen ülke para birimine karşı dolar tavsiyesinde bulundu. Banka yıl sonunda Dolar/TL kurunun 22’ye çıkacağı tahmininde bulundu. ABD büyüme beklentileri ve zayıflayan Çin ekonomik verilerinin yakında gelişen ülkelerin büyüme beklentilerine olumsuz yansıyacağı vurgulandı. Banka Çin ekonomisinin toparlanmada zorluk yaşamasıyla birlikte emtia fiyatlarında düşüş yaşanabileceğini ve emtia ithalatçısı ülkelerin, ihracatçı ülkelerden daha iyi bir performans sergileyebileceğini kaydetti. SocGen ekonomistleri, Latin Amerika ülkeleri para birimlerinin baskı altında kalmaya devam edeceğini belirtirken Çin’de para birimine yapılan müdahalenin son dönemde yaşanan kayıpların bir kısmını tersine çevirdiğini fakat düşüş eğilimini tersine çeviremeyeceği öngördü. Bloomberg'in anketinde yılın üçüncü çeyreğinde euro/dolar paritesinin 1,04 olması bekleniyor. Yıl sonuna ilişkin medyan tahmin ise 1,06. BloombergHT haberine göre; EUR/USD ile ilgili en yeni tahmin veren kurumların başında DZ Bank geliyor. Bankanın yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 1,04. Yıl sonu için 1,07 seviyesini öngören banka 2023 yılının ilk çeyreğinde 1,08'lik tahminde bulundu. Swedbank'ın yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi parite yani 1 seviyesi. Yıl sonu için 1,02 seviyesini öngören banka 2023 yılının ilk çeyreğinde 1,08'lik, ikinci çeyreğinde 1,1'lik tahminde bulundu. Danske Bank’ın yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 0,98. Yıl sonu için 0,96 seviyesini öngören banka 2023 yılının ilk çeyreği için 0,96'lık tahminini korudu. Danske’nin 2023’ün 2. çeyreği için beklentisi ise 0,95. Rabobank’ın yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 1,03. Yıl sonu için 1,05 seviyesini öngören banka 2023 yılının ilk çeyreğinde 1,07'lik tahminde bulundu. Bankanın 2023 euro/dolar tahmini 1,18. ING Financial Markets’in yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 1,05. Yıl sonu için 1,08 seviyesini öngören banka 2023 yılının ilk çeyreğinde 1,1'lik tahminde bulundu. Bankanın 2023 euro/dolar tahmini 1,15. Sumitomo Mitsui Trust Bank’ın yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 1,05. Yıl sonu için 1,09 seviyesini öngören banka 2023 yılının ilk ve 2. çeyreğinde 1,1'lik tahminde bulundu. Westpac Banking’in euro/dolar için yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 1,05 olurken son çeyrek için tahmini 1,09 olarak gerçekleşti. 2023 yılının ilk çeyreği için 1,11 ve 2. çeyreği için 1,13 seviyesini öngören bankanın 2023 tahmini 1,15. Banco Bilbao Vizcaya Argentaria’nın euro/dolar için yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 1,03 olurken son çeyrek için tahmini 1,02 olarak gerçekleşti. 2023 yılının ilk çeyreği için 1,02 ve 2. çeyreği için 1,05 seviyesini öngören bankanın 2023 tahmini 1,09. Morgan Stanley’nin yılın 3. çeyreğine ilişkin beklentisi 0,97 olurken son çeyrek için tahmini 0,99 olarak gerçekleşti. 2023 yılının ilk çeyreği için 1,01 ve 2. çeyreği için 1,03 seviyesini öngören bankanın 2023 euro/dolar tahmini 1,08. Nomura Bank’ın yılın 3. ve 4. çeyreğine ilişkin beklentisi parite seviyesi. 2023 yılının ilk çeyreği için 1,01 ve 2. çeyreği için 1,04 seviyesini öngören bankanın 2023 euro/dolar tahmini 1,08.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2022 yılı Temmuz sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %3,77; bir önceki yılın Aralık ayına göre %57,88 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %112,11 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2022 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre %5,17, bir önceki yılın Aralık ayına göre %70,04, bir önceki yılın aynı ayına göre %144,61 ve on iki aylık ortalamalara göre %97,30 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %149,92, imalatta %121,71, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %441,75 ve su temininde %84,30 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %125,43, dayanıklı tüketim malında %92,88, dayanıksız tüketim malında %118,20, enerjide %350,64 ve sermaye malında %91,61 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %6,44, imalatta %2,94, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %18,96 ve su temininde %5,15 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,18, dayanıklı tüketim malında %4,77, dayanıksız tüketim malında %5,36, enerjide %12,28 ve sermaye malında %4,25 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en düşük artış; %53,06 ile giyim eşyası, %66,85 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %68,69 ile diğer ulaşım araçları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %441,75, ham petrol ve doğal gaz %272,91, kok ve rafine petrol ürünleri %243,42 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en yüksek azalış; %8,97 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %2,72 ile ana metaller alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %18,96, temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları %15,19, ham petrol ve doğal gaz %11,83 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.