Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Yılın son ayına girerken; bir yandan satınalma tarafında, emtia fiyatlarındaki artışların yönetilmesi; diğer yandan tedarik tarafında pandeminin getirdiği arz ve lojistik sorunları ile uğraşıyoruz. Tüm bunlarla birlikte; 2020 yıl sonu hedeflerinin tutturulması ve 2021 bütçelerinin oluşturulması veya revize edilmesi için yoğun bir tempo içindeyiz. Tüm bunların yayında mesleğimiz için güzel gelişmeler de oluyor. TÜSMOD tarafından Boğaziçi Eğitim ile birlikte oluşturulan “Satınalma ve Tedarik Zinciri Yöneticilik“ sertifika programı, 2 Aralık 2020 tarihinde, Türkiye’nin dört bir yanından katılan meslektaşlarımız ile online olarak başladı. “Stratejik Satınalma ve Tedarik Zinciri” başlıklı ilk dersi vermenin heyecanını, açılışa katılan ve ülkemizin önde gelen şirketlerinin üst düzey yöneticilerinden oluşan TÜSMOD eğitmenleri ve Boğaziçi Üniversite’nin değerli akademisyenleri ile paylaşmanın gururunu birlikte yaşadık. Meslektaşlarımızı ve mesleki kurumlarımızı aynı çatı altında toplanması amacıyla çıktığımız yolculukta, meslektaşlarımızın ve mesleğimizin değerini en üst seviyeye çıkartmak ve daha rekabetçi bir Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz.
Dünya haberine göre; pandemi döneminde düşük seyreden emtia fiyatları bugüne kadar hem tüketici enflasyonunu hem de cari açığı sınırlandırıcı yönde destekleyici oldu. Goldman Sachs’ın yakın zamanda yaptığı bir öngörü bize, kısa vadede olmasa da orta vadede bizim gibi emtia ithalatçısı ülkeleri bekleyen tehlikeyi hatırlattı. Dünya ekonomileri toparlanmaya başladıkça pandemide düşük seyreden emtia fiyatları artmaya başlayacak. Emtia analistlerine göre yönü belirleyecek 3 ana faktör var: Koronavirüs aşısı, dünyanın en büyük ekonomisine sahip ABD’nin başlattığı devasa niceliksel gevşemenin ulaşacağı boyut ve dünyanın iki numarası olan Çin ekonomisinin toparlanma hızı. Aşı uygulamaya girdiğinde hayat normalleşmeye başlayacak; ticari ve sınai hayat pandemi öncesine dönmeye başlayacak. Okullar açılacak; uçaklar kalkacak; insanlar seyahat edecek. Jet yakıtından çeliğe kadar birçok emtiaya olan talep artacak. İkinci faktör çoktan devreye girdi bile. ABD’nin ve diğer ülkelerin ortaya saldıkları para ekonomide kaldıkça üretim ve tüketimi; dolayısıyla üretime ve tüketime konu olan emtiaları destekleyecek. Görünen o ki, bu paraların piyasalardan çekilmesi biraz zaman alacak. Üstüne bir de Biden’ın seçim taahhütleri arasında yer alan altyapı ve temiz enerji projelerine harcanacak olan 2 trilyon dolar var. Bunlar da durgun ekonomilere can suyu; bakır ve gümüş gibi emtialara ise ekstra talep demek. Fed piyasada parayı bol ve faizleri uzun bir süre daha sıfıra yakın tutacak. Kitaba göre böylesi bir ortamda dolar zayıf kalır, emtia fiyatları ise artar. Buna bir de üçüncü faktör olan Çin etkisini ekleyin. Ya da daha doğrusu Çin faktörüne diğerlerini ekleyin, çünkü dünyada üretilen birçok emtianın çok büyük bir bölümünü tek başına Çin tüketiyor. Mesela yerkürede yetiştirilen soya fasulyesinin %30’u Çin’de tüketiliyor. Alüminyum cevherinin %35’i, demir cevherinin yarısı, kömürün %55’i, bakırın ise %70’inin son adresi yine Çin. Petrolün %14’ünü ve pamuğun %30’unu da Çin kullanıyor. Çin’de inşaat ve imalat sektörü canlandıkça bakır ve çelik gibi ürünlere olan talep artıyor. Konu sadece 1.4 milyar Çinli ile sınırlı değil. Bir de Çin’in başlattığı ve 139 ülkeye dokunan “Kuşak ve Yol İnsiyatifi” var. Çin’in küresel hegomanya arayışında belki de en büyük ekonomik silahı olan bu proje milyarlarca dolarlık altyapı yatırımını içeriyor. Yani demir ve çelik gibi emtialara daha fazla talep yaratıyor. Kısacası; yukarıda sıralanan üç faktöre bağlı olarak 2008 krizinden sonra da olduğu gibi Koronavirüs krizinin ardından bakır, lityum, çelik, kömür, kobalt, kurşun, alüminyum, demir cevheri ve manganez gibi endüstriyel emtialardan soya fasulyesi, pamuk ve mısır gibi tarımsal ürünlere kadar birçok emtianın talebinde artış yaşanabilir. Son 2-3 yıldaki sert yükselişe rağmen altın, gümüş, platin ve paladyum gibi kıymetli metaller de aynı dalgadan yararlanabilir. Bu dalganın etkileyeceği ülkeler arasındayız. Birçok emtiada net ithalatçı olduğumuz, diğerlerinde de ancak kendimize yettiğimiz için olumsuz etkiler. Emtia fiyat hareketleri bizim için her zaman rahatsızlık unsuru olmuştur. Merkez Bankası’nın birçok açıklamasında emtia fiyatlarına tekrar tekrar atıfta bulunulduğunu hatırlayın. Emtia fiyat artışları hem enflasyonu, hem cari açığı, hem de büyümeyi olumsuz etkileyecektir. Ne yazık ki, yıllardır konuşulmasına rağmen cari işlemler dengesinin emtia fiyatlarına hassasiyetini azaltamadık. İşler yolunda gider ve teknoloji, verimlilik ve yerli kaynak ağırlığının artışı sayesinde uzun vadede hassasiyeti azaltmayı başarabilsek bile Türkiye’nin kısa vadede emtia fiyatlarındaki artışın ekonomi üzerindeki etkilerini nasıl yumuşatabileceğim düşünmeye başlaması lazım. 2021’in tamamı olmasa bile ikinci yarısı emtialarda ilginç fiyat hareketlerine sahne olabilir... Uzmanlara göre, Joe Biden'ın başkan seçilmesi ile emtia fiyatlarına yönelik bir iyimserlik oluştuyor. Bunun başlıca sebepleri arasında altyapı yatırımları, teşvik paketleri ve düşük dolar endeksi beklentisinin etkili oluyor.
AA haberine göre; OECD'nin "Aralık Ayı Geçici Dönem Ekonomik Görünüm Raporu" yayımlandı. Raporda, Kovid-19’a karşı aşı ve tedavide ilerlemenin beklentileri artırarak belirsizliği azalttığı kaydedildi. OECD raporunda, “Krize karşı emsali görülmemiş hükümet ve merkez bankası eylemleri ile küresel ekonomik faaliyetler birçok sektörde hızlı bir şekilde toparlandı ancak bazı hizmet sektörlerinde faaliyetler kısıtlamalardan etkilenmeye devam ediyor.” ifadesine yer verildi. Raporda, küresel GSYH’nin 2020’de keskin bir düşüşün ardından, gelecek 2 yılda ivme kazanacağına vurgu yapıldı. OECD, ekonomik görünümde Kovid-19 salgınının başlangıcından beri aşı ve Asya’da toparlanma ile ilk kez daha parlak bir gelecek için “umut” olduğunu kaydederek eylülde %4,5 olarak açıkladığı küresel ekonomide küçülme %4,2'ye düşürdü. 2021 için büyüme tahmini %5’ten 4,2'ye çekilirken, 2022 için de %3,7 büyüme öngörüldü. Raporda, Küresel GSYH’nin, Çin'deki güçlü toparlanmanın öncülüğünde 2021'in sonunda kriz öncesi seviyelere döneceğine işaret edildi. Daha önce 2020 için %3,8 olarak açıklanan ABD ekonomisinin küçülme tahmini %3,7'ye indirilirken, 2021'de ülke ekonomisinin büyüme tahmini %4’ten %3,2’ye revize edildi. ABD ekonomisin 2022’de ise %3,5 büyüyeceği öngörüldü. Avro Bölgesi için 2020'de öngörülen %7,9 küçülme tahmini %7,5’e düşürüldü, gelecek yıl ise %5,1’den %3,6’ya indirildi. İngiltere'nin, OECD ülkeleri içinde en fazla küçülen ülkelerden olması bekleniyor. Ülke ekonomisi için 2020 yılı küçülme tahmini %10,1'den %11,2’ye yükseltilirken, gelecek yıl büyüme tahmini %7,6’dan %4,2’ye çekildi. Çin ekonomisine yönelik bu yıl için daha önce yüzde 1,8 olarak açıklanan büyüme tahmininin korunması dikkati çekti. Çin ekonomisinin gelecek yıl yüzde 8, 2022'de yüzde 4,9 büyüyeceği öngörülüyor. Bu yıl için daralma tahmini Hindistan için %10,2’den %9,9’a, Meksika için %10,2’den %9,2'ye indirilirken, Arjantin için %11,2'ten %12,9’a çıkarıldı. OECD raporunda, Türk ekonomisine yönelik eylülde bu yıl için %2,9 olan daralma %1,3’e düşürüldü. Türk ekonomisinin 2021'de %3,9 büyüme tahmini %2,9 indirilirken, 2022’de ise %3,2 büyüyeceğine yer verildi. ABD merkezli yatırım bankası JP Morgan ise, Türkiye ekonomisinde bu yıl %0,6 daralma gelecek yıl %3,6 büyüme tahmin ediyor. Kuruluşun 2021 yılı küresel gelişen piyasalar görünüm ve strateji raporunda 2020 yılı enflasyon tahmini %12,8; 2021 yılı tahmini de %10,5 belirtildi. Cari açığın GSYH'ya oranı beklentisi ise bu yıl için %4,2 gelecek yıl için ise %1,2 oldu. Değerlendirmede TCMB gösterge faizi tahmini gelecek yıl 1. çeyrek için %15,00; 2. çeyrek için %13,50; 3. çeyrek için %12, son çeyrek için de %11.0 oldu. Raporda, Türkiye'de işletmelerin kaldıraçlarını azalttıkları bununla birlikte borç ödemelerinin halen yüksek olduğu vurgulandı. Mali politikanın görece başarılı olduğu belirtilen değerlendirmede bununla birlikte Hazine itfalarının yoğun olduğuna da vurgu yapıldı.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Kasım ayını %14.64’lük artış ile 7.675 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %12.55’lik azalış gösterdi. Uzmanlara göre; Bakır fiyatları, Covid-19 aşı gelişmelerindeki iyimserlik, ABD'deki teşvik umudu ve Çin ekonomisinden gelen toparlanma sinyallerinin etkisi ile yükseliyor. Capital.com haberine göre; 2021'deki ortalama bakır fiyatı bu yıldan daha yüksek, ancak Ekim 2020'nin sonundan daha düşük olacaktır. Reuter 2021 beklenti anketinde ortalama bakır fiyatı 6.800 USD/ton olarak açıklandı. Bakır’ın yükseliş ve düşüş faktörleri ise şu şekilde öngörülüyor : Arz açığı giderek azalacak. ICSG'ye göre, küresel bakır cevheri üretimi, kısmen Rusya, Kongo ve Şili'deki yeni madenler sayesinde önümüzdeki yıl istikrarlı bir şekilde artacak. Piyasa açıkta kalacak, ancak Ağustos ve Eylül aylarında pek çok kişinin bahsettiği arz sıkışıklığı olmayacak. Çin dışında yavaş iyileşme. IMF kısa süre önce 2021 küresel tahminini düşürdü. 2020'de% 4,3 küçüldükten sonra dünya ekonomisinin% 5,1 (önceki raporda olduğu gibi% 5,4 değil) büyümesini bekliyor. IMF blogu, kriz uzun ve “son derece belirsiz” olacak. İşten çıkarmaları durdurmak için ciddi devlet yardımına ihtiyaç var yorumlarında bulundu. Çin talebi güçlü kalmaya devam edecek. Yukarıda alıntılanan aynı IMF raporunda, Çin ekonomisi 2020'de %1.9 ile büyümesi beklenen tek ekonomi. Çin, koronavirüsü kontrol altında tutuyor gibi görünüyor, bu nedenle muhtemelen yeni kitlesel kilitlemeler olmayacak ve fabrikalar çalışmaya devam edecek. USD zayıf kalmaya devam edecek. Birçok tüccar çok yakında USD'de yükseliş bekliyor, ancak uzun vadede işler karmaşık. ABD'de büyüyen açıklar, beklenenden daha kötü işgücü piyasası ve Fed'in enflasyona karşı yüksek toleransı, ABD Doları'nı aşağıda tutabilir ve metal fiyatları düşük dolardan kaynaklı yükselebilir. Elektrikli araç satışları artıyor. Elektrikli bir araçta bir mile yakın bakır kablo kullanılabilir. Avrupa'da elektrikli araç satışlarının 2020'de üç katına çıkması ve 2021'de hızla artması bekleniyor. Goldman analistleri, bakır için 12 aylık tahminlerini, önceki tahmin olan 7.500 $ 'dan metrik ton başına 9.500 $' a yükseltti. Goldman analistleri, 2022'nin ilk yarısında, bakırın 2011'de belirlenen 10.170 $ 'lık mevcut rekor yüksekleri test edeceğinin "yüksek olasılıklı" olduğunu söyledi. Wall Street Bank, 2021 ve 2022 için sürdürülebilir, daha yüksek bir ortalama fiyat beklediğini söyledi. Bakır fiyatlarının, 2022'de ortalama 9,175 $ 'a çıkmadan önce, önümüzdeki yıl 8.625 $ civarında olacağını tahmin etti. Şilili Cochilco, bakır fiyatlarının, özellikle Çin'in büyümesi ve yılın ilk yarısında bir COVID-19 aşısının bulunma potansiyeli nedeniyle 2021'de artmaya devam edeceğini tahmin ediyor. Cochilco, 2020 için ortalama bakır fiyat tahminini 2,75 USD/lb'ye yükseltirken, gelecek yıl fiyat tahminini de 2,85 USD/lb'den 2,90 USD/lb’e yükseltti. BofA analistlerinin tahminlerine göre ortalama bakır fiyatı önümüzdeki yıl ton başına 7.588 dolar ve 2022'de ton başına 7.625 dolar olacak. NAB Kasım 2020 tahmin raporunda Bakır fiyatlarının 2021 yılını 7.600 USD/ton ve 2022 yılının 3.çeyreğini 7.300 USD/ton seviyelerinde kapatacağını açıkladı. Scotiabank’ın 2020, 2021 ve 2022 yılı ortalama bakır fiyat tahmini sırasıyla 2.74, 3.00 ve 3.10 USd/lb yükseliş eğilimli oldu. SMM haberlerine göre; Şilili Codelco ve Güney Koreli bir bakır tel üreticisi, 2021 yılında bakır katot alım hacmi 50.000 mt'un üzerinde olacak şekilde, 2021 yılında 83 USD/ton bakır primini korumayı kabul etti. Bazı alıcılar fiyatları kabul etmekte isteksiz olsalar bile, Güney Koreli alıcılar ile yapılan anlaşma, Codelco'nun bakır primlerini 88 USD/ton seviyelerinde tutmasını destekleyecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Kasım ayını %10.66’lık artış ile 2.015 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %6.08’lik azalış gösterdi. Uzmanlara göre artan Alüminyum üretimi fiyatların yükselmesini baskılayacak. Capital Economics'e göre, Alcoa'nın Kanada'daki Becancour izabe tesisinin geri kazanılması ile, üretim yıldan yıla ortalama % 4,3 arttığı Kuzey Amerika'da arz güçlü şekilde artış gösterecek. Ocak-Ekim döneminde Çin üretimi% 3.8 artarak yaklaşık 31 milyon tona ulaştı. Buna rağmen, talep hala arzın üzerinde. CRU tahminlerine göre, Çin'in talebine ragmen, bu yıl tahmini 3,2 milyon ton küresel fazla oluşacak ve bu tonajın yaklaşık 2,9 milyon tonu Çin dışında gerçekleşecek. BofA analistlerinin tahminlerine göre ortalama alüminyum fiyatı önümüzdeki yıl ton başına 2.000 dolar ve 2022'de ton başına 1.918 dolar olacak. NAB Kasım 2020 tahmin raporunda Alüminyum fiyatlarının 2021 yılını 1.925 USD/ton ve 2022 yılının 3.çeyreğini 1.875 USD/ton seviyelerinde kapatacağını açıkladı. Goldman Sachs alüminyum fiyatlarını fiyatını 3, 6 ve 12 aylık dönemler için sırasıyla 2.000, 2.050 ve 2.100 USD/ton olarak tahmin etti. Fitch 2021 ortalama alüminyum fiyat tahminini, küresel alüminyum talebindeki otomotiv kaynaklı artışların etkisi ile 1.780 USD/tondan1.850 USD/ton’a yükseltirken; fiyatların 2024'e kadar yükseltmeye devam edeceğini belirtti. RHB analistleri ise alüminyum fiyatlarının 2021 yılında ortalama 1.930 USD/ton olacağını tahmin ediyor. Scotiabank’ın 2020, 2021 ve 2022 yılı ortalama alüminyum fiyat tahmini sırasıyla 0.90, 0.90 ve 0.90 USD/lb olarak yatay şekilde oldu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Kasım ayını %7.13’lük artış ile 16.343 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %1.11’lik artış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Kasım ayı prim fiyatlarını; 430 kalite için 2 EUR/ton artış, 304 kalite için 64 EUR/ton artış ve 316 kalite için 110 EUR/ton artış ile açıkladı. BofA analistlerinin tahminlerine göre ortalama nikel fiyatı önümüzdeki yıl ton başına 13.704 dolar ve 2022'de ton başına 17.250 dolar olacak. Analistler, paslanmaz çeliğin yapımında gerekli olan anahtar metal olan nikelin 2021'de olağanüstü derecede iyi performans göstermesini bekliyor. Fiyatların 2020 yılını 17.000 USD/ton seviyelerinde kapatmasının olası olduğunu belirten analistler; altyapı sektöründeki yeni projelerin paslanmaz çeliği daha fazla tercih etmesiyle, 2021 yılında fiyatların 19.000-19.500 USD/ton’a ulaşabileceğini öngörüyor. NAB Kasım 2020 tahmin raporunda Nikel fiyatlarının 2021 yılını 16.500 USD/ton ve 2022 yılının 3.çeyreğini 14.250 USD/ton seviyelerinde kapatacağını açıkladı. Scotiabank’ın 2020, 2021 ve 2022 yılı ortalama nikel fiyat tahmini sırasıyla 6.07, 6.50 ve 6.35 USD/lb oldu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Kasım ayını %11.29’luk artış ile 2.810 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %0.32’lik artış gösterdi. Küresel çinko konsantresi pazarının, bu yıl kısa süreli bir açığın ardından 2021'de tekrar fazlaya döneceği belirten Çinli Antaike; 2021 ortalama çinko fiyatlarının Londra Metal Borsası'nda (LME) 2.400 USD/ton ve Şangay Vadeli İşlem Borsası'nda (ShFE) 19.000 yuan/ton olacağını tahmin ediyor. BofA analistlerinin tahminlerine göre ortalama çinko fiyatı önümüzdeki yıl ton başına 2.588 dolar ve 2022'de ton başına 2.424 dolar olacak. NAB Kasım 2020 tahmin raporunda Çinko fiyatlarının 2021 yılını 2.700 USD/ton ve 2022 yılının 3.çeyreğini 2.450 USD/ton seviyelerinde kapatacağını açıkladı. Scotiabank’ın 2020, 2021 ve 2022 yılı ortalama çinko fiyat tahmini sırasıyla 1.00, 1.10 ve 1.05 USD/lb oldu. BMO’nun ise çinko fiyat tahmini 2020 ve 2021 yılları için ortalama 1.00 ve 0.95 USD/lb şeklinde açıklandı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Kasım ayını %18.30’luk artış ile 2.118 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %10.63’lük azalış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları ise %7.54’lük artış ile 18.980 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %14.82’lik azalış gösterdi. Reuters’e göre Kalay fiyatları (talebin neredeyse yarısını oluşturan elektronik endüstrisinde kullanılan lehim telinin kullanımının artması ile) 2021 yılında yükselmeye devam edecek. BofA analistlerinin tahminlerine göre ortalama kurşun fiyatı önümüzdeki yıl ton başına 1.950 dolar ve 2022'de ton başına 2.251 dolar olacak. NAB Kasım 2020 tahmin raporunda Kurşun fiyatlarının 2021 yılını 2.200 USD/ton ve 2022 yılının 3.çeyreğini 2.000 USD/ton seviyelerinde kapatacağını açıkladı.
Demir Cevheri fiyatları, Kasım ayını %11.86’lık artış 132 dolar/ton seviyelerinde kapattı. Foreks haberine göre; Çin'de güçlü talep ve Brezilya'da Vale'nin 2020-21 üretim beklentileri üzerinde hayal kırıklığı, fiyatların yukarı eğilimini destekledi. Analistler, çelik imalathanelerinin yeniden stoklama yapmasının talebi tetiklediğini ve bunun tedarik gelişmeleri için piyasayı çok hasssas yaptığına dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, Brezilya’lı üretici Vale’nin 2021 yılı üretim tahminini düşürmesi ile birlikte demir cevheri fiyatlarını son 7 yılın en yüksek seviyesine getirdi. Vale’nin demir cevheri bölüm başkanı, 2021 yılında beklenen 353 milyon ton üretimin 315 ile 335 milyon ton arasında olacağını söylerken; RBC analistleri bu şekilde 2021 yılında piyasada yaklaşık 50 milyon ton açık olacağını belirtiyor. Diğer yandan, Çin’deki arz kesintileri ile birlikte artan talebin de 2020 yılında görülen %40’lık fiyat artışına destek oluyor. S&P Global Platts tarafından yapılan bir fiyat değerlendirmesine göre, son 7 yılın en yüksek seviyesi olan 136,75 $ 'dan işlem gören demir cevheri fiyatlarının, 2013'ten bu yana ilk kez yıl boyunca ton başına ortalama 100 $ olacak. Jefferies analistlerine göre, yoğun yağmurlar ve siklonların Brezilya ve Avustralya'daki operasyonları kesintiye uğrattığı Ocak ve Şubat aylarında demir cevherinin ton başına 150 $ 'ın üzerine çıkma ihtimalinin olduğunu söyledi. Fitch analistleri ise 2021 ylıında demir cevheri fiyatlarının diğer metallerin altında performans göstermesini beklerken; demir cevheri fiyatlarının 2020'de 100 USD/ton, 2021'de 90 USD/ton ve 2022'de 85 USD/ton seviyelerinde olmasını öngörüyor. BofA uzmanları, Brezilya'daki Vale'den gelen artan tedariklere rağmen, dünya çapındaki çelik üreticilerinden gelen güçlü cevher talebinin devam etmesi sayesinde 2021'in ilk yarısının büyük bölümünde demir cevheri fiyatlarının ton başına 100 $ 'ın üzerinde kalmasını bekliyor. Steelorbis haberlerine göre; EUROFER 2020’de en düşük seviyesini kaydeden AB çelik talebinin 2021’de iyileşmesini bekliyor. TÇÜD’e göre, pandemi döneminin daraltıcı etkilerine rağmen, Türkiye’nin çelik üretimi yılın ilk 10 ayı itibarıyla %4,2 artarken, çelik tüketimi %16 arttı. Brezilya’lı Kenda Ltda’ya göre, 2019 yılının Ocak ayında yaklaşık 70$ civarında olan %62 tenörlü cevher fiyatları şu anda 133,5$/mt CFR Çin seviyesinde yer alıyor. Ayrıca Brezilya’da yaşanan maden kazalarının da yeni projeler için ruhsat almakta zorluk yaşanması fiyatlardaki artışlarda önemli bir rol oynuyor. Pik demir fiyatlarının gidişatına bakıldığında 2008 yılında 800$/mt FOB’un üzerinde yer alan fiyatlar ABD’deki mali kriz sonrasında hızlı bir şekilde düştü. Birçok üretici bu kriz sebebiyle pazardan çıktı. Şimdi 400$/mt FOB seviyesi aşılmış görünüyor. Gelecek yıl ise fiyatların 500$/mt FOB’a yaklaşması bekleniyor.
Plastik ve Kauçuk:
Kasım ayında yurtiçi plastik piyasasında talep artışı kaynaklı yükseliş keskin şekilde devam etti. Fiyatlarda ortalama %23.87’lik artış görülürken, en yüksek artış %65.14 ile ABS’te olurken, bunu %20.25 ile PS, %19.20 ile PE, %18.46 ile PVC takip etti. Chemorbis haberlerine göre; Poliolefin piyasaları Kasım ayının son günlerini yükseliş faktörlerinin etkisinde geçirdi. COVID-19 pandemisi yeniden zirveye tırmanarak dünya genelinde kısmi kısıtlamaları getirse de ufukta tedarikçilerden yeni PP ve PE artışları görünüyor. Görünümü yükselten faktörler şöyle sıralanabilir: Lojistik sorunlar tedariki azalttı, Çin’in kurduğu artış baskısı büyüdü, Petrol, aşı umutlarıyla haftalık 3-4$/varil yükseldi ve artan navlun ve hammadde fiyatları satıcıları destekledi. Türkiye’de PP ve PE fiyatları, Mayıs ayından bu yana çoğunlukla yukarı yönlü bir eğilim izliyor. Ancak zamlar Çin’in ithal piyasasındaki artışları yakalayabilmiş değil. Dolayısıyla, yükselen Çin pazarı bir süredir Türkiye’deki satıcılar üzerinde baskı kuruyor. Kasım boyunca, PP elyaf ve AYPE talebi canlı giderken LAYPE ise ayın büyük bir bölümünde en zayıf performansı gösteren ürün oldu. ChemOrbis Fiyat Endeksi’nin haftalık ortalama verilerine göre, Türkiye’de ithal mallar LAYPE ve AYPE için halen Çin’in 70-100$/ton altından işlem görüyor. YYPE ve homo-PP’nin primi ise 30$/tonu geçmiyor. Önde gelen Suudi Arabistanlı bir üretici Çin piyasasına Aralık ayı için sert zamlarla yaklaştı. Öyle ki, üreticiden yeni fiyatlar aylık bazda AYPE için 200$/ton, LAYPE C4 film için 100$/ton, YYPE film için 80$/ton ve homo PP rafya için de 130$/ton yükseldi. Yuanın dolar karşısında değer kazanması da Çinli alıcıların ithal PP ve PE mallarına yönelik talebini canlı tuttu. Kasırgaların ardından ABD’den pek mal çıkmayışı denizaşırı mal arzını sıkışık tutarken, Asya’daki gemi ve konteyner yokluğunun halihazırda tedariki sınırladığı görüldü. Bu arada, yurtiçi üretici Petkim’den peş peşe gelen zamların PP ve PE piyasalarındaki yükselişe destek verdiğini belirtmekte yarar var. Çin’de, özellikle homo PP ve AYPE türlerinde olmak üzere PP ve PE fiyatları geçtiğimiz haftalara kıyasla daha hızlı bir şekilde artmaya devam etti. Canlı talep, arz sorunları ve yükselen Dalian borsası piyasaları destekleyen ana faktörler olmayı sürdürdü. Fiyat artışlarını hızlandıran diğer faktörlerse şöyle sıralandı : Etilen ve propilenden maliyet desteğinin artması, Güçlenen enerji piyasaları, Yükselen navlunlar ve Olumlu ekonomik gelişmeler. Haziran’ın ikinci yarısından beri stabil veya gevşeme eğilimli seyreden Asya PET piyasaları, son iki haftadır yön değiştirdi. Son artışlar, yükselen petrol fiyatları ve bunu takiben artan hammadde maliyetleri doğrultusunda geldi. Çin’den ihraç şişelik PET teklifleri haftalık bazda 15-20$/ton artışla FOB Çin, peşin ödemeli bazında 665-700$/tonda değerlendirildi. Tayvan ve Güney Kore’de faaliyet gösteren tedarikçiler de Çinli üreticilerin güçlü fiyat politikasını takip etti. Güney Kore’den ihraç şişelik PET teklifleri haftalık 10-20$/ton artışla FOB Busan, peşin ödemeli bazında 710-730$/tonda değerlendirildi. Taylandlı bir üretici komşu piyasalara şişelik PET tekliflerini haftalık bazda 20$/ton artırırken, yurtiçi piyasaya ise 1000THB/ton (33$/ton) zam uyguladı. Şirketten bir kaynak, “İhraç ve yurtiçi şişelik PET tekliflerimiz artan maliyetlerden destekle bu hafta hafif yükseldi. Üretim oranlarımızı da %95’e çıkardık,” dedi. Bu arada, Güneydoğu Asya’da da ithal şişelik PET teklifleri için genel aralık 20-25$/ton artışla gösterge olarak CIF, peşin ödemeli bazında 680-745$/tona yükseldi. CFR Çin bazındaki spot PTA ve MEG fiyatları da haftalık bazda 15-25$/ton artarak, sırasıyla 450-455$/ton ve 495$/tona ulaştı.
Kağıt ve Kereste:
Yurtiçi kağıt fiyatlarında Kasım ayında ortalama %1.35’lik artış görüldü. Hurda kağıt fiyatlarında Kasım ayında ortalama %1.97’lik artış görülürken, en yüksek artış %8.3 ile hurda peçete kağıdında, en yüksek azalış ise %6.7 ile hurda karton bardakta görüldü. Yurtiçi kağıt endeksi ise Kasım ayında bir önceki yılın Aralık ayına göre %43.50 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %42.61 artış yönünde gerçekleşti. Global piyasalara baktığımızda; NIKKEI ve TOPIX Kağıt Hamuru & Kağıt endekslerinde Kasım ayında ortalama %4.33 oranında artış görüldü. Birleşik Krallık gazete kağıdı pazarında Ocak 2021'den itibaren yeni fiyatlar ve teslimat şartları için görüşmelere başlandı. Kasım ayında, bahardaki düşüşün ardından talep daha fazla toparlanmadı. Avrupa genelinde talep, karşılık gelen üretim kapasitelerinden önemli ölçüde düşük kaldı. İngiltere, pandemiye bağlı talep düşüşünden en çok zarar gören Avrupa pazarlarından biri gibi görünüyor. Avrupa genelinde talebin bu yıl Ekim ayına kadar yaklaşık %23 oranında düştüğü bildirilirken, İngiliz pazarı için rakam yaklaşık 5 puan daha yüksek. Bununla birlikte alıcılar; kağıt üreticilerini, 2021'in ilk yarısı için gazete kağıdı sözleşmelerinde fiyatları daha da düşürmeye zorluyor. İtalya’da yeni Covid-19 önlemlerinin getirilmesi ragmen Kasım ayında artan geri kazanılmış kağıt fiyatlarının Aralık ayında da devam etmesi bekleniyor. Fransa’da oluklu mukavva piyasasındaki nispeten sınırlı arz ile birlikte görülen beklentilerin üzerindeki talep, kahverengi kalitelerin fiyatlarını yükseltiyor. Üreticiler ayrıca Çin pazarından gelen talebin, son dönemde bu ülkeye olan ihracatı önemli ölçüde artırdığını ifade ediyorlar.
Talebin artması ile birlikte; Avustralya tomruk ithalatının yasaklanması ve yükselen okyanus navlun oranları, son zamanlarda Çin'de kereste fiyatlarında keskin bir artışı tetikledi. Son bir ayda, Çin inşaatlık kereste piyasa fiyatı 80-150 yuan / metreküp (12-23 ABD $ / m3) arttı. Çin'deki yumuşak ağaç tomruk envanteri ise geçen ay yaklaşık %17 düşüşle 3,6 milyon m3'e geriledi. Çin'de günlük tomruk kullanımı Ekim sonunda 120.000 m3'ün üzerinde zirveye ulaştıktan sonra 100.000 ila 105.000 m3 aralığına geri döndü. Yeni Zelanda çam tomrukları için CFR fiyatları, güçlü talep, azalan arz ve düşük stok seviyeleri nedeniyle yükseldi. A sınıfı Yeni Zelanda çamının fiyatı şu anda JASm3 başına 123 USD civarında ve Aralık teslimatları için de artması bekleniyor. Finlandiya'da çam tomruklarının ortalama fiyatı 55,2 EUR/m3, ladin tomruklarının fiyatı ise Ekim ayında duran satışlarda 59,5 EUR/m3 idi. Avrupa’da Covid-19 Polonya ahşap endüstrisini neredeyse durma noktasına getirirken; Rusya’nın odun peleti ihracatı 2020 yılının 3.çeyreğinde rekor seviyede artış gösterdi.
Enerji ve Petrol:
Aralık ayında doğalgaz ve elektrik fiyatlarında bir değişiklik olmalı. AA haberine göre; Doğalgazda Aralık ayında geçerli olacak fiyat tarifeleri, tüm abone gruplarında sabit tutuldu. Gaz fiyatı (her 1000 metreküp), 1-31 Aralık döneminde konutlar için bin 251 TL, sanayi ve elektrik üreten santrallar için bin 400 TL olarak korundu. Elektrik fiyatları ise çeyrek bazlı belirlendiği için yılsonuna kadar değişmeyecek. Yurtiçi pompa fiyatları Kasım ayında motorin için %6.98’lik artış gösterirken, Kurşunsuz Benzin fiyatları da %4.17 oranında yükseldi. Bu tabloya göre, motorin ve kurşunsuz benzin fiyatları 2020 yılında ortalama %0.30 oranında artış gösterdi. Dünya haberine göre; ABD Enerji Bakanlığı'na bağlı Enerji Bilgi İdaresi (EIA), küresel petrol talebi için 2021 yılı büyüme tahminini günlük 360 bin varil azaltarak günlük 5,9 milyon varile indirdi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve bazı OPEC dışı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun 2017'den beri uyguladığı petrol üretim kesintisi anlaşmasına ilişkin uluslararası petrol piyasalarında oluşan olumlu beklenti de fiyatlardaki yükselişi destekliyor. Milliyet haberine göre; Kış aylarında yaşanması beklenen COVID-19 salgını dalgasının petrol piyasasında yeniden dengelenmeyi rayından çıkarmasını değil ancak geciktirmesini beklediklerini ifade eden Goldman Sachs, 2021 yılı için petrol fiyat tahminlerini aşağı yönlü revize etti. 2021 yılı için brent petrolü tahminini 59,4 dolar/varilden 55 dolar/varile indiren Goldman Sachs, Batı Teksas petrolü için beklentisini de 55,9 dolar/varilden 52,8 dolar/varile düşürdü. Global petrol piyasasında arz açığının gelecek yıl büyüyeceğini de öngören Goldman Sachs, 2021 ilk çeyrekte 0,9 milyon varil/gün olmasını beklediği arz açığının 2'nci çeyrek ile 4'ncü çeyrek arasında 1,4 milyon varil/güne çıkacağını tahmin etti. Fitch Ratings analistleri ise gelecek yıl için ortalama brent petrol fiyatını 45 dolar tahmin ettiklerini söyledi. Analistlerin beklentisi genel olarak 50 dolar düzeyinde bulunurken, ağırlık beklenti ise 49,35 dolar seviyesinde. Fitch’e göre; talep yılın ikinci yarısına kadar düşük kalacak ve OPEC'in arz/talep dengesi çalışmaları ile ortalama fiyatın gelecek yıl 45 dolar seviyelerinde olacak.
Döviz Kurları:
TCMB 31 Kasım 2020 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %6.25’lik azalış ile 7.8032 TL; EUR döviz satış kuru bazında %3.79’luk azalış ile 9.3474 TL oldu. EUR/USD paritesi ise Kasım ayını %2.62’lik artış ile 1.1979 seviseyinde kapatmış oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kasım tarihli Beklenti Anketine göre 2020 yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 7.90 TL iken, bu anket döneminde 7.89 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 8.31 TL iken, bu anket döneminde 8.41 TL olarak gerçekleşmiştir. Ekonomist haberine gore; Citibank, koronavirüs salgınına karşı geliştirilen aşıların yaygın dağıtımı ve devam etmekte olan gevşek para politikası nedeniyle doların gelecek yıl %20 kadar değer kaybedebileceği tahmininde bulundu. ABD menşeli Citibank’ın dün yayınladığı araştırma raporunda, “Uygun ve yaygın olarak dağıtılacak aşılar piyasaya çıktığında, bunun dolardaki aşağı yönlü yapısal trendde bir sonraki satış pozisyonlarına geçilmesine yol açacağına inanıyoruz” denildi. Raporda, “Böyle bakıldığında, dolardaki değer kaybının önden yüklemeli gerçekleşme olasılığı ve doların 2021’de yüzde 20 kadar düşme potansiyeli bulunuyor” ifadesine yer verildi. TV100 ekonomi haberine göre; Commerzbank yetkilisi Merkez Bankası'nın faiz kararının beklentiler dahilinde olduğunu ve alınan karar ile 2021 yılının ilk çeyreği için dolar/TL'nin 7,5 düzeyinde seyretmesini beklediklerini ifade etti. Commerzbank Kıdemli Gelişen Piyasalar Ekonomisti; Merkez Bankası'nın faiz kararıyla ilgili olarak, “Şunu söylemem gerekiyor ki bugün verilen karar beklentiler dahilinde geldi. Bu uzun zamandır beklenen bir değişimdi” dedi. “Türk Lirasının 9 seviyesine gideceğini düşünüyorduk fakat artık böyle bir beklentimiz yok.” diyen Commerzbank; dolar kuru için 2021’in ilk çeyreği boyunca 7.50 gibi bir seviye beklerken ve liranın kademeli bir şekilde zayıflayarak 8.00 seviyesine geleceğini düşünüyor. Citibank analistlerine göre, EUR/USD paritesi 3 aylık dönemde 1.19, 6-12 aylık dönemde 1.23 ve uzun vadede 1.25 seviyelerinde olacak. Commerzbank FICC Teknik Analiz Araştırma Ekibine göre, EUR/USD paritesi 1.1742'nin üzerinde işlem gördüğü sürece daha fazla artış muhtemel olurken, kırılma noktaları da 1.2145 ve 1.2622 olacak.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2020 yılı Kasım ayı sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %3.19; bir önceki yılın Aralık ayına göre %17.72 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %18.57 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2020 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %4,08, bir önceki yılın Aralık ayına göre %22,26, bir önceki yılın aynı ayına göre %23,11 ve on iki aylık ortalamalara göre %10,69 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %19,63, imalatta %25,04 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %0,58 ve su temininde %12,83 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %30,07, dayanıklı tüketim malında %25,84, dayanıksız tüketim malında %18,90, enerjide %0,36 ve sermaye malında %27,85 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %2,15, imalatta %4,33, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %1,69 ve su temininde %0,49 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %4,77, dayanıklı tüketim malında %2,74, dayanıksız tüketim malında %4,17, enerjide %2,79 ve sermaye malında %2,58 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en fazla azalış; %21,16 ile tütün ürünleri, %3,46 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %3,37 ile ham petrol ve doğalgaz olarak gerçekleşti. Buna karşılık metal cevherleri %53,36, ana metaller %48,92, diğer mamul eşyalar %37,42 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık azalış; %5,57 ile tütün ürünleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık ana metaller %7,43, gıda ürünleri %6,40, kağıt ve kağıt ürünleri %5,46 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.