Barbaros Demirci
Biyoplastikler Üretim Maliyeti Rekabetçi Hale Geldiğinde Sektörde Devrim Yapmaya Hazır Görünmektedir
Avrupa biyoplastikçilerine göre, plastik bir malzeme; biyobazlı, biyolojik olarak parçalanabilir veya her iki özelliğe sahipse biyoplastik olarak tanımlanmaktadır. Biyoplastikler için kullanılan biyokütle; mısır, şeker kamışı veya selülozdan kaynaklanmaktadır. Biyobozunurluk, ortamda bulunan mikroorganizmaların malzemeleri su, karbondioksit ve kompost gibi doğal maddelere dönüştürdüğü kimyasal bir işlemdir.
2020 yılında biyoplastiklerin küresel üretim kapasiteleri 2,11 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Bu da yaklaşık 0,70 milyon hektar alan anlamına gelmektedir. Günümüzde biyoplastik üretimi için gereken yeterli hammaddeyi yetiştirmek amacıyla gereken yüzey, toplam 4,7 milyar hektarlık küresel tarım alanının yüzde 0,02'sinden daha azdır.
Polimer ve kullanılan ekin türüne bağlı olarak, bir hektar için ortalama verim 2 ile 6 metrik ton biyo bazlı plastik arasında değişmektedir. Mevcut küresel biyo bazlı plastik üretim kapasitesi için yaklaşık 500,000 hektar arazi gerekmektedir ve bu da dünya genelindeki tarıma elverişli toprakların yaklaşık %0,1'ine denktir. İhtiyatlı bir senaryoda, Avrupa'nın mevcut üretim kapasitesini karşılamak için gerekli olan tarımsal yetiştirme alanının, EU-27 ülkelerindeki toplam mevcut tarım alanının yaklaşık %0.05'i olan 107,000 hektarlık bir alan olduğu hesaplanmaktadır. (Avrupa'daki toplam tarım alanı 189 milyon hektardır). Biyoplastikler, farklı özelliklere sahip çeşitli malzemelerden oluşan bir ailedir. Üç ana grup vardır:
-Biyo-bazlı PE, PP veya PET (damlama olarak adlandırılır) ve PTT veya TPC-ET gibi biyo-bazlı teknik performans polimerleri gibi biyo-bazlı veya kısmen biyo-bazlı biyolojik olarak parçalanamayan plastikler,
-PLA ve PHA veya PBS gibi hem biyo bazlı hem de biyolojik olarak parçalanabilen plastikler,
-Fosil kaynaklara dayanan ve PBAT gibi biyolojik olarak parçalanabilen plastikler.
Şu anda biyoplastikler yılda üretilen yaklaşık 368 milyon ton plastiğin yaklaşık yüzde birini temsil etmektedir. Ancak talep artarken ve daha sofistike malzemeler, uygulamalar ve ürünler ortaya çıktıkça, pazarın çok dinamik bir şekilde büyüyeceği tahmin edilmektedir. 2020 yılında yaklaşık 2,11 milyon ton olan küresel biyoplastik üretim kapasitesinin 2025'te yaklaşık 2,87 milyon tona yükselmesi beklenmektedir.
Küresel biyoplastik ve biyopolimer pazar büyüklüğünün 2021 ve 2026 yılları arasında %22,7'lik bir yıllık artış hızı ile 2021'de 10,7 milyar ABD dolardan 2026'ya kadar 29,7 milyar ABD dolarına ulaşması öngörülmektedir.
Türkiye’de biyoplastik üretimi yapılmamakta ve ihtiyaç tümüyle ithalatla karşılanmaktadır. Ancak biyoplastikler için belirli bir GTİP numarası bulunmamakta, ithal edilen biyoplastikler, diğer plastiklerle birlikte aynı GTİP numarasında takip edilmektedir.
Küresel bazda biyoplastiklerin toplam plastik hammaddelerin yüzde birini oluşturduğu kabulünün Türkiye için de geçerli olduğu dikkate alınarak Türkiye’de 2016 yılında 65 bin ton olan biyoplastik hammadde tüketiminin 2020 yılında 80 bin tona çıktığı tahmin edilmektedir.
Biyo bazlı plastikler, ambalaj, yemek hizmetleri, tarım/bahçecilik, tüketici elektroniği, otomotiv, tüketim malları, ev aletleri. otomotiv, elektrik-elektronik, spor, dinlence ve mobilyacılık gibi uzun süreli uygulamalarda kullanılabilmektedir. Sektörde yaşanan büyüme ve devamlı yenilikler sayesinde, önümüzdeki yıllarda bu kullanım alanlarının artış göstermesi beklenmektedir. Birçok faydası nedeniyle biyoplastikler petrolden elde edilen plastiklere kıyasla elde etme maliyeti rekabetçi hale gelir gelmez sektörde devrim yapmaya hazır görünmektedir. Hammaddenin karmaşıklığı nedeniyle, teknik ve ekonomik fizibiliteleri sürekli olarak değerlendirilmektedir.