Hakan Ömer Gider
Bazıları Neden?
Merhaba yavaş yavaş yaz sıcaklarının geçtiği Belki bu sebepten dolayı yangınlarında biteceğini düşündüğümüz günlere geldik.
Tabii pandemi süreci aşı karşıtı kişilerin çoğunluğu nedeniyle henüz tamamen bitmedi.
Maalesef önümüzdeki günlerin neler getireceği konusunda hala tereddüt lerimiz var.
Eğer geçtiğimiz yıl olduğu gibi vefat sayıları artarsa eve kapanmalar başlayabilir Bunların hepsini zaman gösterecek.
Bu sayıda sizlerle KOBİ işletmeler arasındaki farkları konuşmak istiyorum. Bu nedenle de işletmelerin çalışan sayılarına ve cirolarına batmadan yani onları sınıflandırmadan anlatmayı uygun görüyorum. Bana göre kurumsallaşma çalışan sayıları ile doğru orantılı değil daha çok
Vizyon ile orantılı olduğunu düşünüyorum.
İsterseniz hemen vakit kaybetmeden birbirleri arasındaki farkları konuşalım:
Neden bazıları dışarıdan aradığımızda bir otomatik sekreter sesi ile karşılarken, bazıları da canlı insan açılışı ile karşılamayı seçerler?
Neden bazıları randevu saatinde tam orada olmanıza rağmen kendileri gelmeyip mazeretsiz olarak sizi bekletirlerken, bazıları da sizden önce gelirler?
Neden bazıları görüşme sırasında bir şey ikram etmeyi akıl edemezken, bazıları da kendi elleriyle pişirdikleri kahveyi ikram ederler?
Neden bazılarını telefon ile aradığımızda hemen ulaşırken, bazıları neden bir türlü o çalan telefonları açmaz ya da doğrudan meşgule atar?
Neden bazıları, sizden istedikleri teklif ya da e-maillere zamanında dönerken, bazıları ise günlerce, haftalarca hatta aylarca dönmezler?
Neden bazıları çalışanların maaşlarını ayın otuzunda, öderken, bazıları ise her ay kafasına göre ödeme yapıp istikrarsız olurlar?
Neden bazıları tedarikçi ödemelerini söz verdikleri gün ve vadede yaparken, bazıları ise ödemelerini ellerinden geldiği kadar geciktirirler ve mümkünse ödememeyi tercih ederler?
Bu listeyi böyle uzatıp yazmak ve en az onlarca maddeyi de sıralamak mümkün görünüyor. Bu noktada kimi sorumlu tutmak gerekir? Tüm bu bahsettiğimiz konular aslında bir sistem işi olmakla birlikte tabii ki sistemi yöneten ve sürdüren insan faktörünü de unutmamak gerekir.
Genelde bir işletmenin kültürü öncelikle patron, yönetici, müdür vb. üst düzey yöneticinin davranışlarına göre şekillenir.
Bu kişilerin ahlaki değerleri otomatikman şirketin iklimine yerleşir. Çok gözlemlediğim bir konudur. Eğer bir şirket pazarlık yapmayı çok seviyor ve en küçük alımında bile kıyasıya pazarlık yapıyorsa, işletmenin de sattığı ürünlerde müşterilerinin bu şekilde davrandığını gözlemlemişlerdir.
Yukarıda sıralanan davranışlar aslında işletmelerin yazılı olmayan ve kimsenin birbirine öğretmediği kurallardır. Etik değerler, işletmenin çalışma anlayışında da önemli bir yer tutmaktadır.
Yönetimin düşüncesi ve davranışları tüm çalışanlara yukarıdan aşağıya doğru sirayet eder. Bir tarz olarak müşterilere de yansır.
Yapılması gereken en önemli şey balığı baştan kokutmamak anlayışı olacaktır. Aslında işletmelerin kurumsallaşma çabaları onları yöneticilerden farkı davranmalarına sebep olabilir. Fakat daha dürüst çalışma içinde olmayı isteyen alt yönetim ile bu konulara “boşver” anlayışı ile yaklaşmayı tercih eden üst yönetim arasında doğal olarak patronun dediği olacaktır.
Yukarıda sıralanan konular ilk bakışta basit gibi görünse de aslında bir işletmenin müşteri nezdindeki algısını oluşturmaktadır.
Günümüz işletmeleri bu konulara önem verip, vahşi rekabet ortamında daha sıcak ve etik davranan firmalara ilgi göstermeye dikkat etmektedirler.
Tüm yukarıdaki davranışlar, ciddi bir çaba, disiplin ve zaman yönetimi çalışmaları ile olumlu hale gelebilir ve bu noktada müşterilerin tercih edeceği duruma geçebilirler.
Bu değişim için neler yapılmalıdır?
Değişimi başlatacak mevki en üst yönetim olduğundan öncelikle onlar değişmeyi istemeli ve hazır olmalılar,
Mutlaka bu değişimi yönetmek için dışarıdan bir danışmanlık desteği alınıp değişimin sistematiği ve takibi yapılmalıdır.
Danışmanlık çalışmasına paralel ilgili çalışanlara eğitimler de organize edilmelidir.
Hem danışmanlık hem de eğitimlerin verimliliği ölçülmesi için mutlaka gözlemler yapılmalıdır.
Unutulmaması gereken konu değişimin gerçekleşmesi için tüm taraflar sabır göstermelidir.
Biliyoruz ki değişmeyen tek şey değişimdir. Bir sonraki sayıya kadar kendinize iyi bakın. Son çeyreğin mutlu, sağlıklı ve bereketli geçmesini dilerim.