Ahmet Yılmaz
Volkswagen Nihayet Geliyor
Son altı-yedi yıldır sürekli her sene Volkswagen’ın (VW) Türkiye’de yatırım yapacağı haberleri basında yer alır ve bu defa mutlaka geliyor denir ama VW bir türlü gelmezdi. O dönemlerde de sıkça sektörden tanıdıklarım haber doğru mu diye sorar ben de buradaki (Almanya’daki) izlenimlerim ve takiplerimin sonucu hayır yok öyle bir şey derdim. Evet, şimdi geliyor… Ama bu defa da sıkça sorulan soru; VW yatırımdan vazgeçti mi? Bu yazının yazıldığı saatlere kadar VW’nin kararından vazgeçme gibi bir durumu yok. Zaten böylesi VW yatırım kararları çok çabuk geri dönülecek kararlar niteliğinde değildir. Karar süreci VW’de oldukça uzun bir prosedür ve konsensus gerektirir; VW yönetim kurulu ve bir o kadar da işyeri temsilciliğinin (Almanya’ya has bir işletme içi seçimle oluşan bir kurum, genellikle de sendikacılardan oluşuyor) kararı önemlidir, bir de tabii VW hissedarı olarak altın hisseye sahip “eyaletin” (Aşağı Saksonya Eyaleti) kararı oldukça önemlidir. Birbirlerinden farklı amaç, vizyon ve çıkarları olan bu üç grubu genelde herhangi bir ortak karar etrafında toplamak zordur. Ama Türkiye’ye yatırım konusunda bu üç grup aynı kararda birleştiler. Bunun sonucu olarak Türkiye’de VW resmi olarak şirketi de kurdu. Fakat son dönem siyasi, bölgesel gelişmelerden dolayı VW bu yatırım kararının son onay toplantısında bu kararını ilan etmeyi öteledi. Kanımca karardan vazgeçilmedi, sadece kararın ilanının ertelenmesi söz konusu ve VW yetkilileri bu durumun yatırım planlamalarında bir aksama yaratmayacağının altını çiziyorlar.
Türkiye’de yatırım kararının verilmesinde en önemli etken VW’nin küresel ve bölgesel büyüme stratejisidir. Bu strateji doğrultusunda hangi ülke, coğrafyada yatırım yapılacağı tabii ki değişik faktör ve kriterlere göre incelenmekte, araştırılmaktadır. Somut olarak belirtmek gerekirse VW iki sorunu çözmek için bir arayış içinde idi. Bunlardan biri, VW’nin Doğu-Avrupa’daki üretim ünitelerinde belli segmentte araç üretimi için kapasite sorunu yaşadığı idi. Örneğin Skoda’nın Superb modeline talep oldukça yoğun ama üretim bunu karşılayamamaktadır. Diğeri, VW’nin Passat modelini ürettiği Almanya Emden fabrikası Dijitalleşme ve Yeni Nesil Araç üretimi konsepti bağlamında E-Araç üretimine dönüştürülecek olması idi. Dolayısı ile Passat üretimi herhangi bir şekilde bir yerde devam etmeliydi. VW’nin uyguladığı Platform Stratejisi gereği Superb ve Passat aynı platform araçları. Yani Superb’nin üretildiği yerde Passat’ta üretilebilmektedir. Dolayısıyla, VW’nin Türkiye fabrikasında bu iki model araç üretilecek diye planlandı.
Türkiye’de üretilmesi düşünülen araçlar VW’nin stratejisi açısından düşünüldüğünde aslında ‘geçiş dönemi’ modelleridir. VW Almanya’daki birçok fabrikasında 2020’den itibaren aşamalı olarak E-Araç üretmeye başlayacaktır.
VW’nin Kararında Etkenler Nelerdir?
Yukarıda da değinildiği üzere, VW büyük bir transformasyon geçirmektedir. Dizel araç skandalından sonra imajı oldukça yıpranan VW hem satışlarını stabilize etmek (dünyanın bir numaralı araç üreticisi), geçiş dönemini sancısız idare etmek için hem yeni fabrikalara yatırım yapmak hem mevcut fabrikaları dijitalleşme hedefi doğrultusunda dönüştürmek, daha verimli hale getirmek (örneğin yeni çıkan Golf 8 modelinde %10 verimlilik sağlandı) hem de yeni nesil çevre dostu, alternatif araçlar üretmek zorundadır. Toplamda milyar Euro’luk yatırımlar söz konusudur.
Türkiye yatırım ülkesi olarak hem iç pazar (potansiyel müşteriler) hem ihracat yapmak için (Superb ve Passat ihracat için de düşünülmektedir) hem de ‘local content’ yaratma perspektifinde oldukça kıymetli bir ülke. Benzer özelliklere, avantajlara sahip Doğu-Avrupa’da ya da Akdeniz havzasında ikinci bir ülke yok. Türkiye’nin bu avantajlı durumu her zaman vardı, geçmişte de bugün de ama bu avantajlı durum VW’nin küreselleşme stratejisi ile buluştuğu anda VW’nin yatırım kararı çıktı. Yani ‘dış etken’ belirleyici oldu.
Türkiye Otomotiv Sanayi İçin Kazanç
Ülkemizdeki genel ekonomik durgunluk, VW’nin yatırım kararı ilanını ertelemiş olması gibi nedenlerden dolayı “şimdilik” sektör bayram havası yaşamamakla beraber VW’nin Türkiye’de araç üretecek olması toplamda otomotiv sanayimiz açısından oldukça pozitiftir. Diğer araç üreticilerine nazaran -bilhassa Asya coğrafyasından üreticiler- VW bileşenleri itibari ile bir üretim merkezini çok çabuk terk etmeyen uzun vadeli perspektife dayalı çalışma kültürü ile farklı bir üretici. Diğer taraftan hali hazırda VW’nin Türkiye’nin tedarikçi havzasından faydalandığını, uzun yıllardır çalıştığı işletmeler olduğu bilinmektedir. Bu tedarikçi sayısı ileriki yıllarda kuşkusuz artacaktır. Türkiye’de üretilecek araçlardaki model değişiklikleri (teknik, tasarım) ve yeni tedarikçi kararları (satın alma) uzunca bir süre daha VW’nin merkezi Wolfsburg’ta verileceğini belirtmeme gerek yok sanırım. Dolayısı ile Türkiye’de VW fabrikasında iş yapmak isteyenlerin kapısı, yolu Almanya Wolfsburg’tan geçecek.
Türkiye otomotiv tedarik sanayisinde küresel firmaların varlığını da biliyoruz. Ama bunların sayısında da ve iş hacimlerinde de artış olacağı dolayısı ile VW yatırımının bu alanda diğer yatırımları da tetikleyeceği beklenen bir gelişmedir. Şimdiden hazırlık içinde olan çok sayıda firma var.
Özetle, VW’nin yeni yatırımı, MAN firmasını daha da büyütmek hedefi (MAN bir VW kuruluşu), Ford ile Türkiye’de Transporter üretme işbirliği bir arada değerlendirildiğinde VW’nin Türkiye’ye önemli bir rol biçtiği daha iyi anlaşılmaktadır.