Doçent Dr. Lütfi Apilioğulları
Üretim Yöntemleri
Üretimi anlamak için önceli olarak üretim yöntemlerini açıklamak gerekiyor. Çünkü, her yöntem için farklı stratejilerin uygulanması gereklidir.
Üretim endüstrisinde dört farklı üretim yöntemi mevcuttur. Bunlar birbirlerinden belirgin farklar ile ayrılırlar.
Discrate Manufacturing: Otomobil, beyaz eşya ya da ev gereçleri gibi ürünler kesikli üretim yöntemiyle üretilirler. Bu tür üretimde çeşitlilik nispeten düşük, miktar ise yüksektir ancak kesikli stratejinin en belirgin özelliği ürünün demonte (re-assembly) edildikten sonra içinden çıkan parçaların tekrar üretimde kullanılabilir olmasıdır. Örneğin, bir arabanın demonte edilmesi sonrasında içindeki birçok parça ilk hâli gibi elde edilebilir, yeniden kullanılabilir. Ancak bir ketçabı demonte edemez; içinden yeniden domates ya da içindeki katkı maddelerini ayıramazsınız.
Process Manufacturing: Genelde kimya, gıda, ilaç gibi sektörlerde malzemelerin belirli bir formüle ya da reçeteye dayalı olarak üretilmesi yöntemidir. Bu yöntemde malzemeler kimyasal reaksiyona tabi tutulurlar, karıştırılırlar ve ayrışım yapılarak ilk maddelerin yeniden elde edilebilmesi pek olanaklı değildir. Kısaca üründe adet bazlı malzemeler var ise (Bom) bu malzemeler elle tutulabilir, sayılabilir ise DiscreateManufacturing; ürün bir reçeteden (oransal bileşenler) oluşuyor ve malzemeleri elle tutulamaz, sayılamaz türden ise Process Manufacturing olarak adlandırılır.
Continuous Manufacturing: Yüksek adetlerde ve standart ürünlerin üretilmesinin gerekli olduğu yerlerde sürekli üretim yöntemi kullanılır. Demir çelik, cam, seramik gibi sektörler buna örneklerdir. Üretim özel amaç için tasarlanmıştır, ekipmanlarda çok fazla kalıp değişimi ya da duruş olmaz ve süreçler bir yandan üretirken, diğer yandan sürekli olarak fabrikaya ham madde girdisi yapılır.
Job Shop Manufacturing: Çok düşük (hatta 1) adetlerde ve özel ürünlerin üretilmesinin gerekli olduğu durumlarda kullanılan yöntemdir. Özel makine, gemi vs., gibi sektörler bu türü örnek sektörlerdir.
Hangi üretim modu olursa olsun sürekli olarak ürün geliştirmek zorundayız. Bu aşamada ‘Müşterinin ne istediğine’ bir bakmak gerekiyor sanıyorum.
Müşteriler ‘ürün’ aramaz; bir problemine çözüm ararlar ve bu çözümün de istedikleri kriterlerde, uygun fiyatta ve hemen gerçekleşmesini isterler. Ürün geliştirme sürecinin amacı müşterinin problemine en uygun çözümü (Increase Quality), en ekonomik yoldan (Reduce Cost) bularak ürünü en hızlı şekilde (Time to Market) pazara sunabilmektir. Ancak, bu sonuca her zaman ulaşılamaz.
Neden mi?
Yeni ürün geliştirme sürecinin etkinliğine etki eden birçok faktör mevcuttur, ancak bu etkenlerin başında tasarım sürecinde yapılan hataların geldiği birçok araştırmacı tarafından belirtilmektedir. Bu durumu aşabilmek için ‘pazarlama | tasarım | üretim’ fonksiyonları başta olmak üzere etkin iletişim ve iş birliği içinde ürün geliştirme sürecinin yönetilmesi gereklidir. Eş zamanlı mühendislik dediğimiz bu konseptin en önemli getirisi ‘yavaş yavaş acele ederek’ yeni ürünün satılabilirlik ve üretilebilirlik olasılığını artırmaktır.