Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Pandemi ile birlikte hayatımıza giren ve orada kalan kısıtlamalar biz Satınalma ve Tedarik Zinciri profesyonellerini de dijital dünyanın içine çekmeye devam ediyor. Türkiye dahil olmak üzere 29 ülkeden meslektaşlarımızın katılımı ile yapılan PwC Dijital Satınalma Araştırması 2020-2021 sonuçları açıklandı. Araştırmanın ana bulgarı ise şu şekilde raporlandı : Mevcut durum, satınalma birimlerini temel operasyonlara yeniden odaklanmaya teşvik etse de, dijital dönüşüm büyük bir zorluk olmaya devam etmektedir. Satınalma süreçlerinin dijital dönüşümü önemli yatırımlarla desteklenmeye devam ederken, yıllar içinde istikrarlı bir şekilde ilerlemekte ve beklenenden daha hızlı şekillenmektedir. Satınalma uygulamalarının dijital dönüşümü, temel uygulama alanlarında görülebilmekte ve çeşitli kısa vadeli gelişim perspektifleri sunmaktadır. Dijital çözümlerin optimum seviyede kullanımı, satınalma organizasyonlarında önemli performans kazanımları sağlamaktadır. Dijital dönüşüm projeleri için temel başarı faktörleri arasında, satınalma süreçlerinin seçilen çözüme uyarlanması ve değişim yönetimine büyük bir yatırım yapılması ana faktörler olarak tanımlanırken, teknoloji veya entegratör seçimi daha düşük öneme sahiptir. Türkiye özelinde ortaya çıkan bulgular ise iki ana başlıkta toplanmaktadır : Türkiye’de alternatif tedarik kaynağı araştırma ve tedarikçi ilişkileri yönetimi (SRM) ikinci stratejik öncelik olurken, satınalma birimleri dijital dönüşüme yatırım yapmaya Avrupa’dan daha yakındır. Türkiye’de satınalma birimleri tarafından kullanılan dijital çözümlerde tedarikten sözleşmeye (source to contract – S2C) süreçlerinin dijitalleştirilmesi ve tedarik zinciri izlenebilirliği ön plana çıkmaktadır. Anket sonuçlarını, kendi şirketlerimiz ile kıyaslayarak, 2021 yılı dijitalleşme stratejilerimizi belirleyebiliriz.
Emtialar ile ilgili gelişmelere baktığımızda; AA muhabirinin emtia piyasasında işlem gören 18 ürünün fiyat hareketlerinden derlediği bilgilere göre, yılbaşından bu yana 11 ürün yatırımcısına kazandırırken, 7'si kaybettirdi. Emtialarda Çin kaynaklı alımların artması ve aşı haberleriyle birlikte ekonomilerin 2021'de aktif olacağı beklentisi, yeni yılda emtia fiyatlarını yukarı yönlü etkileyen unsurlar olurken, analistler, ABD'deki seçim sonuçlarının Joe Biden lehine resmen tescil edilmesinin de emtia fiyatlarını pozitif etkilediğini ifade etti. Seçim sonuçlarının Biden'ın lehine sonuçlanmasıyla altyapı yatırımlarının artacağına dair umutların artması bakır fiyatları olumlu etkiledi. Emtia piyasasında bakırın libresi 8 Ocak 2021'de 3,7021 dolara çıkarak Şubat 2013'ten bu yana en yüksek seviyesini gördü. Analistler, olumlu piyasa koşullarıyla birlikte yenilenebilir enerji konusunda bakıra olan talebin artacağı yönünde beklentiler oluştuğunu, altyapıya yönelik emtialarda talebin artacağına yönelik güçlü beklentiler bulunduğunu, bu anlamda demir-çelik, alüminyum, çinko ve bakır gibi emtiaların öne çıktığını söyledi. Bakır konsantresi piyasasında tedarikin 2021'de biraz daha zor olacağına dair beklentiler ve talebin üretimi geride bırakacağına dair öngörüler; bakır fiyatlarının artmasına sebep olurken, dünyanın önde gelen bakır üreticisi ülkelerden Şili ve Peru'da Kovid-19 vakalarının artması da bakır fiyatlarını etkiledi. 31 Aralık 2020-8 Ocak 2021 döneminde en çok artan emtia kalemleri %9 ile Brent petrol oldu. Brent petrolü, %5.9 ile nikel, %5.1 ile doğal gaz ve %5 ile soya fasulyesi takip etti. Suudi Arabistan'ın, şubat ve mart aylarında uygulayacağı günlük 1 milyon varillik sürpriz ek üretim kesintisi kararıyla petrol fiyatları yükselişe geçerken, salgına yönelik aşı dağıtım çalışmaları da fiyatların yükselmesinde etkili oldu. Piyasalarda aşı uygulamaları sonrası tedbirlerin gevşetileceği ve ekonomilerin hızla toparlanacağı beklentisi petrol talebinin artacağı umudunu destekliyor. Georgia eyaletinde yapılan ikinci tur Senato seçimlerini Demokratların kazanmasıyla hem Temsilciler Meclisi hem de Senato'nun Demokratların kontrolüne geçmesi sonucu dünyanın en büyük petrol tüketicisi ülkede, ekonomik toparlanmaya yardımcı olacak yeni bir destek paketi beklentisi de fiyatların yükselişini destekledi. Yılbaşından bu yana en fazla düşüş gösteren emtia %4.1 ile kahve oldu. Kahveyi, %3.8 ile gümüş ve kakao, %3.3 ile paladyum ve %2.7 ile altın izledi. Salgın nedeniyle ekonomilerdeki kısıtlamaların uzayabileceği endişeleri, kahve fiyatlarının değer kaybetmesine neden olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizinin %1.11 ile Mart 2020'den bu yana en yüksek seviyeyi görmesi ve dolar endeksinin 20 ayın dibinden gelen tepki alımlarıyla 90 seviyelerine çıkması da altın ve gümüş fiyatlarını olumsuz etkiledi. Sabah’ta Kerem Alkin imzalı yazıya göre küresel emtia fiyatları açısından 2021 yukarı doğru trendi sıklıkla konuşacağımız bir yıl olacak gibi gözüküyor. Bunun birbirinden önemli gerekçeleri söz konusu. Birincisi, küresel ölçekte doğu-batı aksında konteyner taşımacılığı açısından önemli zorluklardan geçilen bir dönem yaşanıyor. Dünyanın batısından doğusuna yönelmiş konteyner gemileri ve konteynerler kolay kolay geri dönemiyorlar. Bu nedenle, üretim için gereken emtialar, ister tarım ve gıda emtiası, ister maden ve metal, ister petro- kimya bazlı ürünler, ister otomotiv ve makine endüstrisi için yedek parça veya ara mamul, ürünleri taşımak için konteyner bulunamıyor. Bu da emtiaların fiyatını arttırmakta. İkinci bir nokta, giderek yoğunlaşan aşı haberleri ve Çin ekonomisinde ‘Kovid-19’a rağmen güçlenmeyi sürdüren toparlanmanın, dünya ekonomisinin üretim ve büyüme performansı ve küresel ticaret açısından umutları yeşertmiş olması. Bu nedenle, üretim ve ihracat bazında gözlenen hareketlenme doğal olarak emtia talebine ve emtia fiyatlarına yansımakta. Aynı esnada, küresel bir iklim dönemi olarak ifade edilebilecek ‘La Nina’ya ve onun sebep olduğu ‘kuraklık’ tehdidine yönelik endişelerin artması da, ekstra bir olumsuzluk olarak tarım ve gıda fiyatlarına yönelik yükselişi tetiklemiş gözüküyor. Öyle ki, BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) aralık ayında yayınlanan son raporu, küresel gıda ticaretindeki ciddi hareketlenmeyle, tarım ve gıda fiyatları son 6 yılın en yüksek seviyesini görmüş durumda. Londra Metal Borsası'nda ise, emtia talebinin artmasıyla birlikte, Metal Endeksi son 8 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. Bakır, alüminyum, çinko, kurşun, kalay ve nikelin günlük kapanış fiyatlarına göre oluşturulan endeks en son 2012 yılında 3.500 seviyelerinde bulunuyordu. Bakır fiyatları, bakır madenlerine yönelik yatırım eğilimindeki gerilemeye karşılık, artan talep dolayısıyla görülen fiyat artışlarına bağlı olarak, 8 yılın zirvesine çıkarak ton başına 8 bin doların üstünü gördü. Alüminyum ise ton başına 2 bin dolar civarında seyrediyor. Zayıflayan dolara karşı yatırımcıların emtiaya daha fazla yönelmesiyle uzun pozisyonlar 10 yılın zirvesine çıktı.
AA haberine göre; Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nu güncelleyen IMF, küresel ekonominin bu yıl %5.5 ve 2022'de %4.2 büyüyeceği öngörüsünde bulundu. Raporda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısına ilişkin gelişmelerin umutları artırmasına karşın salgında yeni dalgaların ve virüsün yeni türünün ekonomik görünüm için endişe oluşturduğu belirtildi. IMF raporunda, bazı ülkelere yönelik yeni büyüme tahminleri de paylaşıldı. Buna göre, ABD ekonomisinin 2021 yılına ilişkin büyüme beklentisi %3.1'den %5.1'e yükseltildi. Ülke ekonomisinin 2022'de ise %2.5 büyüyeceği öngörüldü. Avro Bölgesi ekonomisinin ise bu yıla ilişkin büyüme tahmini %5.2'den %4.2'ye düşürüldü. Avro Bölgesi ekonomisinin 2022'de %3.6 büyüyeceği tahmin edildi. İngiltere için 2021 yılı büyüme tahmini %5.9'dan %4.5'e düşürülürken, 2022'de ülkenin %5 büyüyeceği tahmin edildi. Japonya ekonomisinin bu yıla ait büyüme tahmini %2.3'ten %3.1'e yükseltilirken, Kanada ekonomisinin %5.2'den %3.6'ya indirildi. Japonya ve Kanada ekonomilerinin 2022'de ise sırasıyla %2.4 ve %4.1 büyüyeceği öngörüldü. Söz konusu revizyonlarla gelişmiş ülkeler grubuna yönelik büyüme beklentisi 2021 için %3.9'dan %4.3'e çıkarılırken, 2022 için %3.1 olarak belirlendi.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla…
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Ocak ayını %1.75’lik artış ile 7.877 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %29.26’lik azalış gösterdi. BMO Capital Markets raporuna göre; küresel elektrifikasyon ve yeşil teşvik trendlerinden gelen bir talep artışı beklenen Bakır; küresel talepteki senkronize bir toparlanma ve maden üretimindeki ılımlı büyüme beklentileri nedeniyle yükseliş yönlü olmaya devam ediyor. Ayrıca hurda arzının da piyasa beklentilerinin altında kalmasını bekleniyor. Bununla birlikte, Çin’deki talebin yavaşlaması ve yeni madenlerin (Grasberg, Spence ve Kalula) devreye girmesi ile birlikte yılın ikinci yarısında Bakır piyasasının hafif bir açıktan hafif bir fazlaya geçmesi öngörülüyor. Bu beklentiler altında analistler; 2020 yılını ortalama 2.80 USD/lb seviyelerinde kapatan Bakır fiyatlarının 2021’de ortalama 3.15 USD/lb ve 2022’de 2.70 USD/lb olacağını tahmin ediyor. Diğer yandan, Çin'de imalat aktivitelerinin yavaşlamasının talep endişelerini tetiklemesi fiyatlar üzerinde düşüş baskısı yaratıyor. Zira, ülkede koronavirüs dalgası ve ihracat siparişlerinin düşmesi ile Bakır fiyatları Ocak ayını, aylar sonra en düşük hızda yükselerek kapattı. Platts analistlerine göre Bakır fiyatları düşük stoklar, Şili ve Peru’da yaklaşan seçimler ve toplu iş görüşmelerinin getirdiği duruş riski, Çin’den gelen güçlü metal talebi ve zayıf dolar etkisi ile azda olsa yükselmeye devam edecek. Bu yıl maden üretiminin yanında hurda arzının da yükseleceğini öngören Bank of Amerika analistlerine göre bu artışlar, piyasadaki açığı kapatmaya yetmeyecek ve 2021’in son çeyreğinde Bakır fiyatları 9.500 USD/tona ulaşacak. Moody's, Çin'in altyapısında ve endüstriyel sektörlerinde artan bakır kullanımı nedeniyle 2020'de görülen açığın devam etmesiyle bu yıl boyunca sıkı bir bakır pazarı öngörüyor. Bunun yanında; ABD, Japonya ve Birleşik Krallık'taki ekonomik iyileşme de rol oynayacak. TD Economics Ocak ayı raporuna göre, Bakır fiyatları 2022 yılında ortalama %20.9 yükselirken, 2021 yılında ortalama %7.2 değer kaybedecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Ocak ayını %0.46’lık artış ile 1.987 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %8.04’lük artış gösterdi. Piyasa analisti Fitch Solutions, son sektör raporunda, küresel ekonomik büyümede öngörülen toparlanmanın yanı sıra küresel alüminyum talebinde daha geniş bir toparlanma görmeyi beklediğini söylerken; küresel pazarda Çin’deki arz artışının fiyatlardaki artışı sınırlayacağını belirtiyor. Dünya çapındaki yeşil teşvik politikalarının inşaat ve elektrikli araçlarda alüminyum kullanımını arttırdığının belirtildiği raporda, Alüminyum fiyatlarının 2020'ye kıyasla 2021'de ortalama olarak daha yüksek seyredeceği tahmin ediliyor. TD Economics Ocak ayı raporuna göre, Alüminyum fiyatları 2021 yılında ortalama %9.5 yükselirken, 2022 yılında aynı oranda ortalama %9.5 değer kaybedecek. CPM Group uzmanlarına göre Alüminyum fiyatları 2021 yılında ortalama 1.912 ve 2022 yılında ortalama 2.013 USD/ton olacak. Reuters anketine göre Alüminyum fiyatları 2021 Q1, Q2, Q3 ve Q4 için sırasıyla %0.3 artış, %0.1 azalış, %2.1 azalış ve %0.3 azalış gösterecek. Reuters’in 2022 yılı Alüminyum ortalama fiyat tahmini ise 1.950 USD/ton oldu. Scotiabank analistlerine göre ise Alüminyum fiyatları 2021 ve 2022’de aynı kalarak 0.90 USD/lb seviyelerinde hareket edecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Ocak ayını %7.18’lik artış ile 17.727 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %0.38’lik artış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Ocak 2021 prim fiyatlarını; 430 kalite için 81 EUR/ton artış, 304 kalite için 126 EUR/ton artış ve 316 kalite için 151 EUR/ton artış ile açıkladı. Uzmanlara göre Nikel fiyatlarındaki artış özellikle nikel-manganez-kobalt (NMC) pillere olan talebin artması ve makroekonomik görünümlerin güçlenmesi beklentileri ile gerçekleşiyor. Uzmanlar; Paslanmaz
Çelik tarafından gelen talep beklentilerin altında kaldığını belirtirken; Rotterdam primlerinin depo teslim 170-190 USD/ton’a gerilediği söyleniyor. Bununla birlikte; kaplama, özel çelikler, süper alaşımlar ve kimya sektörlerinden gelen talebin de 2020 yılı içinde çift haneli oranlarda düştüğünü vurgulayan uzmanlar; yeni Nikel üretim yatırımların 20.000 USD/ton seviyelerine ulaşıldıktan sonra başlayacağını tahmin ediyor.
TD Economics Ocak ayı raporuna göre, Nikel fiyatları 2021 yılında ortalama %19.5 yükselirken, 2022 yılında ortalama %3.4 değer kaybedecek. CPM Group uzmanlarına göre Nikel fiyatları 2021 yılında ortalama 15.557 ve 2022 yılında ortalama 16.190 USD/ton olacak. Reuters’e göre Nikel fiyatlarında 2021’de %20 ve 2022’de %3 artış öngörülüyor. Reuters anketine göre Nikel fiyatları 2021 Q1, Q2, ve Q3 için sırasıyla %6.4 azalış, %1.8 artış, %0.5 artış gösterirken; 2021 Q4’te sabit kalacak. Scotiabank analistlerine göre, Nikel fiyatları 2021 yılında 7.50 USD/lb olurken, 2022 yılında hafif geriliyerek 7.25 USD/lb seviyesine geriliyecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Ocak ayını %5.82’lik azalış ile 2.565 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %44.96’lık artış gösterdi. ING stratejistlerine göre, Çinko’da beklenen arz fazlası olmadı. Bunun sebebi ise Peru başta olmak üzere, Bolivya, Hindistan ve diğer ana çinko üreten ülkelerdeki madenlerde yaşanan Covid-19 kaynaklı duruşlar oldu. TD Economics Ocak ayı raporuna göre, Çinko fiyatları 2021 yılında ortalama %20.5 yükselirken, 2022 yılında ortalama %5.1 değer kaybedecek. CPM Group uzmanlarına göre Çinko fiyatları 2021 yılında ortalama 2.628 ve 2022 yılında ortalama 2.857 USD/ton olacak. Reuters anketine göre Çinko fiyatları 2021 Q1, Q2, Q3 ve Q4 için sırasıyla %7.2 artış, %0.1 artış, %0.1 azalış ve %1.8 azalış gösterecek. Reuters’in 2022 yılı Çinko ortalama fiyat tahmini ise 2.635 USD/ton oldu. Scotiabank analistlerine göre ise Çinko fiyatları 2021 yılında ortalama 1.20 USD/lb olurken; 2022 yılında 1.15 USD/lb seviyelerine gerileyecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Ocak ayını %2.08’lik artış ile 2.013 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %25.61’lik azalış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları ise %15.18’lik artış ile 23.657 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %52.94’lük azalış gösterdi. CPM Group uzmanlarına göre Kurşun fiyatları 2021 yılında ortalama 1.825 ve 2022 yılında ortalama 1.925 USD/ton olacak. Reuters’e göre Kalay fiyatları daha şimdiden bu yılki ortalama 22.125 USD/ton ve gelecek yıldaki 22.000 USD/ton tahminlerini yakalamış durumda. Bunun en büyük sebebinin ise düşen stoklar olduğu belirtiliyor. Reuters’e göre; analistlerin çoğu Kalay için bir piyasa dengesi tahmininde riske girmiyor. Ancak bu yıl için olan beş kişiden dördü arz açığı bekliyor. Önümüzdeki yıl için tahmin sunan dört kişiden üçü, ikinci yıl arzda açık öngörüyor.
Demir Cevheri fiyatları, Ocak ayını %0.63’lük azalış ile 157 dolar/ton seviyelerinde kapattı. Foreks haberine göre; fiyatların artışında, Çin Yeni Yılı sonrası talebin artacağı umudu etkili oldu. Analistler, Çin Yeni Yılı tatili sonrası yeniden stoklamanın artması, kapasite kullanımının yükselmesi ve tedarikin yavaşlaması gibi öncü göstergelerin hepsinin fiyatları destekleyici olacağını belirtti. Credit Suisse, 2021 ve 2022 demir cevheri fiyat tahminlerini %40-50 oranında yükselterek; demir cevheri fiyatlarının 2021 için 150 $/dmt ve 2022 için 120 $/dmt olarak; 2022 yılına kadar sürekli olarak 100 $/dmt'nin üzerinde kalacağını öngörüyor. Banka, Çin'in yüksek çelik üretim tahminlerini ve demir cevheri tedarik sorunlarının "endemik hale geldiğini" belirtti. Credit Suisse, 2021'in ikinci yarısından itibaren Çin'in çelik üretim eğilimlerini tahmin etmenin, özellikle Pekin’in yeni beş yıllık planı olmadan zor olduğunu belirtirken; ANZ yatırım bankası analistleri 4 Şubat tarihli bir notta, üretimin 1 milyar mt'un üzerine çıktığı 2020 yılında, Çin'in çelik talebinin büyük bir kısmının inşaat sektöründen ve ardından imalat sektöründen geldiğini belirtti. Yurtiçindeki açıklama baktığımızda; İş Yatırım haberine göre; Çelik fiyatları, güçlü iç ve dış talep ile birlikte 2020 son çeyrekte sağlam bir ivme yakaladı. Sıcak haddelenmiş çelik (HRC) fiyatının cari 2020 4. Çeyrek ortalaması yıllık bazda %37, çeyreklik bazda %26 artışa işaret eden 625$/ton seviyesinde seyretti. Demir cevheri, Çin’in artan çelik üretim hacmi ve Brezilya’daki pandemi kaynaklı lojistik sorunlar sebebiyle 160$/ton seviyelerinde işlem görmeye devam ediyor. 2021’in ilk yarısı boyunca artmaya devam edeceğini öngörülen demir cevheri fiyatlarının; demir cevheri maliyetlerinin yaklaşık bir çeyreklik gecikme ile yansıması sebebiyle 2021 4.çeyreğe kadar yüksek hammadde maliyetlerinin devam edeceği tahmin ediliyor. Çelik fiyatlarındaki hızlı artışın hammadde maliyetlerindeki artışı gölgede bırakacağını ve operasyonel karlılığı yükselteceğini öngören uzmanlar; 2021 için ton başına FAVÖK tahmininin 160$/ton’dan 186$/ton’a revize ediyor. Global piyasalara baktığımızda ise Scotiabank analistlerinin, Demir cevheri fiyatlarını 2021 yılında ortalama 115 USD/ton ve 2022 yılında ortalama 85 USD/lb seviyelerine gerileyeceğini tahmin ettiklerini görüyoruz. AFR haberine göre; Morgan Stanley analistleri, 2023 yılına kadar demir cevheri fiyatlarının 170 USD/tonu aşma potansiyeli olduğunu belirtiyor.
Plastik ve Kauçuk:
Ocak ayında yurtiçi plastik piyasasında yeniden yükselişler görüldü. Fiyatlarda ortalama %9.05’lik artış görülürken, en yüksek artış %16.18 ile PP’te olurken, bunu %12.30 ile PE, %8.98 ile PVC, %8.87 ile PS ve %7.96 ile ABS takip etti. Chemorbis haberlerine göre; Türkiye’nin PP ve PE piyasaları, Ocak ayında kısıtlı tedarikin desteğiyle yükseliş eğilimini korudu. Bu arada, PE, bazı nedenlerle PP’ye kıyasla daha belirgin artışlar kaydetti. Son günlerde dikkatlerini Şubat ayına çeviren oyuncular yeni ay için beklentilerini şu şekilde dile getirdiler : Ocak ayının ikinci yarısında bazı ürünlerde talep yavaşladı; Orta Doğu ve Asya’dan PP, PE tedarik kısıtlı kaldı; Navlun, ihracatçıların Türkiye’ye arbitrajdan yararlanmasına engel oldu ve Avrupa sıkışıklık nedeniyle yükseldi, Çin ise tatil öncesi dalgalı seyretti. Türkiye’nin Çin’in ithal homo PP piyasası üzerinde primi tüm zamanların en yükseği olan 260$/tonda yer alıyor. Şüphesiz, bu köpüğün bir kısmı son aylarda üç katına çıkan navlun bedellerinden kaynaklanıyor. Şubat ayı için şişen navlun ücretlerinin piyasayı mevcut veya buna yakın seviyelerde tutması bekleniyor. Ayrıca Mart ayında Suudi Arabistan’da planlanan tesis duruşları da piyasayı etkileyecek. Ancak zayıf talep ve rahat hemen teslim tedarik rafya üzerindeki aşağı yönlü baskısını sürdürebilir. Çin’de tatil sonrası dönem için talebin nasıl şekilleneceği konusu, Türkiye’deki oyuncular için izlenmesi gereken bir faktör olmaya devam ediyor. Öyle ki Çin’in performansı orta vadede global eğilimlerin şekillenmesinde etkin rol oynayacak. Avrupa’da, piyasa oyuncuları Şubat ayı yaklaşırken arz kaynaklı yeni bir dizi artış görmeyi bekliyor. PE tedarikçileri, kısıtlı arz nedeniyle Ocak ayı içerisinde sipariş alımını durdurmuştu. Bu arada, PP arzı ana tedarikçilerden azalan ithal mallar ve bölgedeki tedarikçilerin devam eden ihracat faaliyetleri nedeniyle sıkışık kaldı. Bölgedeki tedarikçiler, kısıtlı tedarik ve pandemi sürecinde gıda ve ilaçlara yönelik güçlü talepten destekle Ocak ayı PP ve PE işlemlerini kayda değer zamlarla kapattı. Aylık monomer kontratındaki artışı epey aşan zamlar kabul gördü ve işlemler Aralık 2020 seviyelerinin 150-200€/ton üzerinde yer aldı. ChemOrbis Fiyat Endeksi’nde yer alan ortalama verilere göre, spot AYPE fiyatları Ocak zamlarının ardından İtalya’da Ekim 2017 ve Kuzeybatı Avrupa’da Şubat 2018’den bu yana görülen en yüksek seviyelerine ulaştı. İtalya’da spot AYPE dolar bazına uyarlandığında şimdilerde Çin üzerinde 195$/ton ve Güneydoğu Asya üzerinde de 110$/tonluk bir prim taşıyor. İtalya’nın Mısır üzerindeki primi yaklaşık 90$/tona yükselirken, İtalya’daki AYPE fiyatları Türkiye’deki fiyatların 45$/ton üzerinde yer alıyor. Bu piyasalara verilen ithal AYPE teklifleri ile kabaca bir karşılaştırma yapabilmek için gümrük vergileri dikkate alınmıyor. Poliolefin piyasaları, ithal tedarikin bulunmayışı nedeniyle bir süre daha devam edebilecek arz-talep dengesizliği ve güçlü maliyetlerin desteğiyle bir ay daha belirgin artışlar kaydetmeye hazırlanıyor. Şubat ayı monomer kontratlarının artışla yapılması bekleniyor. Zira, şimdiki spot fiyatlar 860€/ton seviyesindeki Ocak etilen ve 800€/ton seviyesindeki propilen kontratlarının üzerinde yer alıyor. Aylık kontrat müzakerelerinin gündeminde spot fiyatların aylık monomer kontratları üzerindeki primini artırmış olması yer alıyor. Krakerlerin devreye alınışı spot etilen fiyatlarında hafif bir gerilemeye sebep olsa da, propilen fiyatları sıkışıklıktan destekle artmaya devam etti. Bu ve 1 yılın zirvesini gören nafta fiyatları gelecek ayki monomer kontratlarında artış getirebilir. Ancak, artış miktarının ne olacağı henüz bilinmiyor. Oyuncular, çoğunlukla propilen için 100€/tona varan artışlar; etilen içinse 50€/tonluk bir artış öngörüyor. Bu arada, bir piyasa katılımcısı etilen ve propilen için 65-80€/tonluk zam beklentisini paylaştı. Oyuncular, yükleme sorunlarının ışığında Şubat ayında ithal arz seviyelerinde rahatlama öngörmüyor. ABD malı satan bir tüccar, bunu doğrulayarak yeni malların Nisan’dan önce varmayabileceğini bildirdi. Oyuncuların büyük bir kısmı PP ve PE fiyatlarının Şubat ayında üst üste 4. ay artacağı noktasında hemfikir. Artan sayıda oyuncu ise Şubat ayı için Avrupa’dan muhtemelen azalacak tedarike ilişkin endişelerini dile getirdi. Bölgede spot malın daralması ve olefin kontratlarında öngörülen artışlar, PP ve PE için 100-200€/ton arasında zamlar görüleceğine işaret etti.
Kağıt ve Kereste:
Yurtiçi kağıt fiyatlarında Aralık ayında ortalama %4.95’lik artışlar görülürken; son 12 aydaki artış %62 seviyelerine ulaştı. Hurda kağıt fiyatlarında ise Ocak ayında ortalama %0.93’lük artış görüldü. Global piyasalara baktığımızda; NIKKEI ve TOPIX Kağıt Hamuru & Kağıt endekslerinde Ocak ayında ortalama %3.76 oranında artış görüldü. Sektörel haber kaynaklarına göre; Selüloz piyasasında, hem sert ağaç hem de yumuşak odun hamuru için 1 Ocak'tan itibaren geçerli olacak zam duyuruları görüldü. NBSK selüloz için ise Ocak ayı artışları, Aralık ayının ikinci yarısından itibaren açıklanmaya başlamıştı. Bazı uzmanlar, tek seferde bu denli yüksek artışların daha önce görülmediğini belirterek; fiyatların kademeli olarak arttırılabileceğini belirtti. Sappi Europe, Avrupa ve denizaşırı pazarlarda; hammadde ve lojistik maliyetlerindeki artışlar sebebiyle, ince kağıtlar için fiyat artışı olacağını belirtti. Sappi, Avrupa'da kaplamasız ve kaplamalı odun içermeyen rulo ve levha kağıtlar için %8-10 civarında bir fiyat artışı istiyor. Sappi'ye göre Avrupa pazarlarında fiyat artışı en geç 1 Mart'a kadar uygulanacak. Sappi Europe, yurtdışı pazarlar için ince kağıt fiyat artışının, minimum 50 USD/ton seviyelerinde yapılacağını, Şubat ayı üretimi ve Mart sevkiyatları için geçerli olacağını duyurdu. Uzmanlara göre, Covid-19 salgınının neden olduğu tüketim düşüşü fiyatlar üzerinde güçlü baskı oluşturmaya devam ediyor. Şirket, kağıt üretimi ve nakliyesindeki maliyet artışlarıyla birlikte, özellikle yurtdışı pazarlarda hissedilir şekilde sürdürülemez karlılık seviyelerini yaşadıklarını da açıkladı. Reno de Medici, Avrupa'da geri dönüştürülmüş karton fiyatlarını artırma planlarını açıkladı. Artış, 25 Ocak'tan itibaren tüm siparişler için Avrupa için 50 €/ton ve İngiltere için 50 £/ton olacak. Şirket, artışın nedenleri olarak enerji ve geri kazanılmış elyaf maliyetlerindeki yükselişi gösterdi. Almanya'da kraftliner'a olan talep şu anda güçlü ve e-ticaret ile talebini artırıyor. Bu durum, üreticileri Şubat ayından itibaren tek tarafı beyaz kraftliner fiyatları için daha fazla artışı beraberinde getiriyor. Ocak ayı Alman kraftliner piyasası, Aralık ayındaki zamlardan sonra fiyat artışı olmadan geçildi. Ancaki şubat ayı için beyaz kraftliner yanında, kahverengi kraftliner ve fluting kağıtlar için de artışlar gündeme geliyor. Fiskeby, Multiboard ürün yelpazesi için bir fiyat artışı duyurdu. Artış, ton başına sırasıyla 50 €, 45 £, 500 SEK ve 500 NOK olacak ve 15 Şubat'tan itibaren tüm yeni siparişler ve 22 Mart'tan itibaren yapılacak tüm teslimatlar için geçerli olacak. Avrupa’da termal kağıt üreticileri de fiyat artışları düşünürken; kullanılmış gazete ve dergi hurda kağıtlarında ise tam tersi olarak ilave düşüşler görüldü.
Borsatek haberine göre; Uluslararası piyasada özellikle son 3 ayda artan taleple birlikte kerestenin metreküpü 900 dolara yaklaştı. Yurtdışında yaşanan bu artış iç piyasaya da yansıdı. Türkiye’de de birinci sınıf çam kerestenin fiyatı %20 artarak metreküpü 2900 liradan 3500 liraya yükseldi. Kerestede arz talep dengesizliğinin fiyatlara yansıdığını belirten uzmanlar; hem iç piyasada hem de uluslararası piyasada ham kereste fiyatlarının artış yönünde olduğunu belirtiyor. Kasım 2020’de iç piyasada 2900 lira olan birinci sınıf çam kerestenin metreküpü 3500 lira civarında satılırken; uluslararası piyasada ise Nisan 2021 teslim kerestenin metreküpü Şubat başında 884 dolardan işlem gördü. Bu fiyat Kasım 2020’de 600 dolar civarındaydı. Sektör temsilcileri yurtiçinde fiyatların %20 daha artacağını ifade ediyor. Türkiye’de tomruk fiyatları yükseldiğini aktaran TOBB Türkiye Orman Ürünleri Meclis Başkan Yardımcısı; mobilya sektöründeki canlanma ile yükselen talebin, fiyat artışlarını hammaddeye doğru kaydığını da vurguladı. Kerestede arz-talep dengesizliği yaşandığını kaydeden Mobilya Dernekleri Federasyonu (MOSFED) Başkanı da Orman Genel Müdürlüğü’nce yapılan kereste ihalelerine olan yoğun talebin fiyatları arttırdığını belirtirken; bize rakip ülkelerin eğer bizden tomruk alırlarsa bizim ormanlarımızı onların sanayisini beslemek için kullanmış olacağımızı; bu sebeple tomruk ihracatına yasak getirilmesinin altını çizdi. Son dönemde Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerin tomruk satışı yapmadığını belirten MOSFED’e göre, özellikle komşu ülke İran’a ciddi anlamda yapılan tomruk ihracatını kesinlikle yasaklamamız gerekiyor.
Enerji ve Petrol:
Ocak ayında elektrik fiyatları ilk çeyrek için aynı kalırken, doğalgaz fiyatlarında %1’lik artışlar görüldü. Dünya haberine göre, doğalgazda şubat ayında geçerli olacak fiyat tarifelerinde konut, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri abone gruplarında %1 zam yapıldı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine uyguladığı satış fiyatı, ocakta geçerli olan tarifeye göre %1 artışla 1000 metreküp doğalgaz için 1276 lira, ticarethane, sanayi ve elektrik üretim santralleri için ise 1428 lira olarak belirlendi. Fiyat tarifeleri aylık olarak hesaplanan doğalgaza ocak ayında da %1 zam yapılmıştı. Ocak ayında Motorin fiyatları %0.15’lik artış gösterirken, Kurşunsuz Benzin fiyatları da %0.14 oranında yükseldi. Bu tabloya göre, motorin ve kurşunsuz benzin fiyatları 2021 yılının ilk ayında ortalama %14.5 oranında artış gösterdi. AA haberine göre; ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA),bu yıla ilişkin petrol fiyatı tahminini yukarı yönlü revize etti. EIA'nın "Ocak 2020 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"nda, bu yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatı 52,70 dolar olarak tahmin edildi. Aralık ayı raporunda bu rakam 48,53 dolardı. Raporda, geçen yıl 41,69 dolar olarak gerçekleşen Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının gelecek yıl 53,44 dolar olacağı öngörüldü. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün ortalama varil fiyatının geçen yıl ortalama 39,17 dolar olarak gerçekleştiğine işaret edilen raporda, söz konusu fiyatın bu yıl 49,70 dolar, gelecek yıl 49,81 dolar olacağı tahmin edildi. Öte yandan, raporda, Brent türü ham petrol fiyatlarının aralıkta birden fazla Kovid-19 aşısının uygulanmaya başlamasıyla artan ekonomik iyileşme beklentileri nedeniyle ortalama 50 dolara yükseldiği, ocak ayı başında ise Suudi Arabistan'ın şubat ve mart aylarında aylık 1 milyon varil kesinti yapacağını duyurmasının ardından son 10 ayın en yüksek seviyelerini gördüğü kaydedildi. Küresel petrol stoklarının ve üretim fazlası kapasitesinin yüksek olması nedeniyle 2021'de petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü ivmenin sınırlı kalacağı öngörülüyor. EIA'nın bu yıla ilişkin günlük ham petrol üretim beklentisi ise değişmedi. Buna göre, ülkenin günlük ortalama ham petrol üretiminin bu yıl yaklaşık 11 milyon 100 bin varil seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. ABD'nin günlük ham petrol üretimi geçen yıl ortalama 11 milyon 290 bin varil olarak gerçekleşmişti. Söz konusu üretimin 2022'de ise 11 milyon 490 bin varil seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Foreks haberine göre; S&P Global Platts Analytics, 2021 petrol fiyat tahminini artırdı. Kuruluş tarafından hazırlanan raporda Covid19 vakalarında artışa karşın küresel petrol talebinin bu yıl günlük 6 milyon varilden fazla artarak 2019 yılı seviyelerine döneceği tahmin edildi. Platts Analytic’in aylık raporunda küresel petrol talebinin geçen yıl 8,8 milyon varil azalarak indiği 93,1 milyon varil düzeyinden bu yıl 99,3 milyon varile çıkacağı öngörüldü. Beklenti önceki tahmine göre günlük 280 bin varil azaldı. İlk çeyrek tahmini de günlük 700 bin varil düşürülerek 95,1 milyon varile indirildi. Raporda 2022 yılında küresel petrol talebinin günlük 2,8 milyon varil daha artarak 102,1 milyon varile çıkacağı öngörüldü. Rakamın 2019 seviyelerine genel olarak yaklaşacağı ifade edildi. Platts Analytics 2021 yılı ortalama Brent petrol fiyat beklentisini 6,65 dolar artırarak 56,30 dolara yükseltti. Kuruluş, Temmuz ayı beklentisini 59 dolar, yıl sonu beklentisini 55 dolar açıkladı. Goldman Sachs, 2021’in ilk yarısı için global petrol talebinde artış tahminini aşağı yönlü revize etti. 2021’in ilk yarısı için global petrol talebinde büyüme tahminini 6,8 milyon varil/günden 5,3 milyon varil/güne indiren Goldman Sachs, yılın ilk yarısında daha sıkı bir piyasa beklediğini de vurguladı. Goldman Sachs, yılın ilk yarısı iç in ortalama arz açığı tahminini 0,5 milyon varil/günden 0,9 milyon varil/güne çekti. Bu daralmanın finansal piyasalardaki belirsizliği rağmen petrole yardımcı olacağını öngören Goldman Sachs, Brent fiyatının Temmuz’a kadar 65 dolar/varile yükseleceğini vurguladı. Cari fiyat seviyesinde global üretimin 2022’ye kadar temel senaryodan 1,3 milyon varil/gün daha düşük olabileceğini de belirtti. Goldman Sachs, 2021’in ilk çeyreğinde global talebin Avrupa’daki karantina-kapatma tedbirlerinin etkisi ile önceki tahmininin 0,7 milyon varil/gün altında 93,8 milyon varil/gün olacağını öngördü.
Döviz Kurları:
TCMB 29 Ocak 2020 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %1.32’lik azalış ile 7.3348 TL; EUR döviz satış kuru bazında %2.68’lik azalış ile 8.8878 TL oldu. EUR/USD paritesi ise Ocak ayını %1.38’lik azalış ile 1.2117 seviseyinde kapatmış oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ocak tarihli Beklenti Anketine göre 2021 yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi 8.09 olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 8.37 TL iken, bu anket döneminde 8.16 TL olarak gerçekleşmiştir. Global beklentilere baktığımızda, Commerzbank analistlerine göre; kısa vadede güçlü ABD büyümesi doları güçlendirebilir. Ancak, orta vadede, EUR karşısında aşırı değerlenen USD’nin değer kaybedebilir. Çin’deki yapısal sorunlar ve ABD ile ticaret savaşları, CNY’nin USD karşısında değer kaybetmesi için baskı oluşturuyor. Commerzbank analistlerinin EUR/USD parite tahmini; 2021’Q1, Q2, Q3,Q4 ve 2022’Q1 için sırasıyla 1.20, 1.19, 1.21, 1.23 ve 1.24 olurken; aynı dönemler için USD/CNY paritesi sırasıyla 6.50, 6.60, 6.79, 6.83 ve 6.85 oldu. EUR/USD paritesinin orta vadede küresel risk iştahı ve COVID-19 sonrası reflasyon / küresel ticaret hacminden etkileneceğini öngören Citibank analistlerine göre; ek teşvik ve faiz indirimleri beklentileri ile EUR/USD paritesi, önümüzdeki 3 aylık dönemde 1.24, 6-12 dönemde 1.27 ve uzun vadede 1.27 seviyelerinde olacak.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2021 yılı Aralık ayı sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %2.17; bir önceki yılın Aralık ayına göre %2.17 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %20.57 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2021 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %2,66, bir önceki yılın Aralık ayına göre %2,66, bir önceki yılın aynı ayına göre %26,16 ve on iki aylık ortalamalara göre %13,64 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %19,17, imalatta %28,42, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %0,02, su temininde %25,88 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %34,08, dayanıklı tüketim malında %29,87, dayanıksız tüketim malında %21,02, enerjide %3,22, sermaye malında %28,34 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %2,46, imalatta %2,73, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %0,72, su temininde %15,61 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,25, dayanıklı tüketim malında %4,34, dayanıksız tüketim malında %3,28, enerjide %2,99, sermaye malında %1,48 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en düşük artış; %0,02 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı, %3,39 ile ham petrol ve doğal gaz, %3,41 ile kok ve rafine petrol ürünleri olarak gerçekleşti. Buna karşılık ana metaller %56,85, kağıt ve kağıt ürünleri %42,55, metal cevherleri %42,28 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en yüksek düşüş; %1,61 ile metal cevherleri, %0,31 ile bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler, %0,18 ile diğer mamul eşyalar olarak gerçekleşti. Buna karşılık su ve suyun arıtılması ve dağıtılması %15,61, tütün ürünleri %15,44, diğer ulaşım araçları %10,15 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.