Nilgün Yalım Eren
Niyet Etmenin Gücü (1.Bölüm)
(Yaşamınızı kendi tarzınızla şekillendirmeyi öğrenmek)
Dr. Wayne W. Dyer (1940-2015)
Dr. Wayne W. Dyer kişisel gelişim alanında uluslararası bir üne sahip yazar ve konuşmacıdır. İlk kitabı ”Hatalı Bölgeleriniz” 35 milyon kopya ile tüm zamanların en çok satan kitaplarından olmuştur. Yirmiden fazla kitabı bulunmakta olup, çok sayıda televizyon ve radyo programına konu olan görsel ve işitsel kayıtları bulunmaktadır. Bu kitapta, niyet etmeyi, yaratma eyleminin ortaya çıkmasını sağlayan, evrendeki bir güç ve hayatınızı biçimlendirmek için erişebileceğiniz bir enerji alanı olarak ele almaktadır.
BÖLÜM 1
NİYET ETMEYE YENİ BİR BAKIŞ AÇISI
Amerikalı antropolog Carlos Castenada “Niyet etmek evrende var olan bir güçtür” der. Bir an için, niyet etmenin size ait bir eylem değil de evrende var olan görünmez bir enerjinin gücü olduğunu hayal edin. Niyet etmek, normal, alışkanlık haline gelmiş günlük kalıpların erişiminin ötesinde, görünmeden akan bir enerji alanıdır.
Niyet Etmek Denilen Bu Alan Nerededir?
Başarılı bilim adamı David Bohm, “İlham almanın ve bilginin, görünmez ve keşfedilmemiş bir yerde veya daha üst algılama seviyesinde var olduğunu ve ihtiyaç duyulduğu anlarda çağırılabileceğini” ileri sürer.
Bu alan nerededir? Sorusunun yanıtıysa; “Her yerdedir” şeklinde olacaktır. Çünkü evrendeki her şey, bir amaç doğrultusunda, belli bir niyet ve maksatla yaratılmıştır.
Yaratılışa doğru geri gittiğimizde, önce molekülleri, sonra atomları, sonra elektronları, daha sonra atomdan küçük zerrecikleri ve en sonunda daha da küçük zerrecikleri görürüz. Nihayetinde, bu minik, en ufak enerji kaynağı olan atomdan küçük zerrecikleri, siklotrona koyup çarpıştırarak, yaşamın kaynağına parmak basmak istediğimizde karşımıza Einstein ve onun bilimsel keşfi çıkar:
Kaynak’ta zerrecik yoktur, zerrecikler daha çok zerrecik yaratmazlar. Niyetin kendisi Kaynak’tır ve bu, saf, ölçülmeye gelmeyecek kadar büyük bir hızla titreşen sınırsız bir enerjidir. Görünmez, hiçbir şekle girmez veya sınırlanamaz. Bizler, Kaynak’ta belli bir kalıbı olmayan enerjiyizdir ve niyet, bu halde titreşen enerjinin ruhani alanının içindedir.
Bu niyet alanı sözcüklerle tanımlanamaz, çünkü sözcükler de sonuçta bu alanda oluşmaktadır… Bu yeri olmayan yer, niyettir ve bizlerle ilgili her şeyin belirleyicisidir. Tırnaklarımın uzamasını, kalbimin atmasını, yemekleri sindirmemi, kitabımı yazmamı sağlar. Evrendeki her şey ve herkes için bu ve benzeri şeyleri gerçekleştirir. Çinli filozof Chuang Tzu aşağıda yer alan hikayeyi nakleder:
“Bir zamanlar Hui denilen, tek bacaklı bir ejderha varmış. Bir gün karşısına bir kırkayak çıktığında ejderha ona, “Bu kadar bacağı nasıl idare ediyorsun? Ben bir tanesiyle bile zor başa çıkıyorum.” Dediğinde, kırkayak, “Aslına bakarsan,” demiş, “bacaklarımı ben idare etmiyorum.”
Her şeyi idare eden şey, görünmez ve herhangi bir şekle bürünmemiş bir alandır. Bu evrenin niyeti, fiziksel dünya içinde ve ruhunuz, düşünceleriniz, duygularınız ve tabii fiziksel bedeniniz de dahil olmak üzere her yönünüze vakıf biçimde kendini milyarlarca farklı şekilde ortaya koyar ve siz bu niyetin bir parçasısınızdır. Yani niyet, evrendeki her şeyi belirliyorsa ve niyet her yerde, her zaman varsa, bu niyetin bulunmadığı yer yoktur anlamına gelir. Peki öyleyse çoğumuzun kendimizi birçok durumda niyetten kopuk hissetmemizin nedeni nedir? Daha da önemlisi, niyet her şeyi belirliyorsa, çoğumuzun sahip olmaktan hoşlanacağı bir şeyden yoksun kalmamızın nedeni nedir?
Her Yerde Her Zaman Var olan Niyetin Anlamı
Her yerde var olan bir güç hayal etmeye çalışın. Onun olmadığı bir yerde bulunma şansınız yoktur. Şimdi bilincinizi, belli bir kalıbın ve sınırın ötesindeki bu sonsuz enerji alanına taşıyın. Bu sonsuz görünmez güç her yerdedir, yani hem fiziki hem de fizik ötesidir. Fiziksel bedeniniz, bu enerjiden hasıl olan bütünlüğünüzün bir parçasıdır. Bu açıdan bakıldığında niyet, bu dünyadaki fiziksel ve fiziksel olmayan sizi faal hale getiren sonsuz bir potansiyeldir.
Niyeti harekete geçirmek, Kaynak’ınıza tekrar kavuşmak ve modern zamanların büyücüsü haline gelmeniz anlamını taşır. Büyücü haline gelmek demek, çok eskiye dayanan ve tasavvur olunmaz şeylerin olduğu yere ulaşabilecek bir bilinç düzeyine gelmek demektir.
Niyet, enerji alanı olarak her yerde var olan bir güçtür; fiziksel gelişme ile sınırlanmamıştır. Bu fiziksel olmayan gelişmenin de kaynağıdır. Bu gücü harekete geçirdiğinizde, yaşamınızdaki amacı hissetmeye başlayacaksınız ve bu esnada sonsuz benliğiniz size rehberlik edecektir.
Bu gücün önünde saygıyla eğildiğinizde, aslında kendinize olan saygıyı vurgulamış olursunuz. Niyetin her yere yayılan enerjisi, içinizde bir nabız gibi atar ve anlamlı bir hayat yaşama potansiyelini harekete geçirir.
Niyet’le Bağınızın Kopuk Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
Niyetin her zaman ve her yerde hazır olan gücü varsa ve bu güç sadece benim içimde değilse, o zaman her şeyde ve herkeste vardır. Bu durumda hepimiz her yere yayılmış Kaynak sayesinde her şeyle ve herkesle bir bağlantımızın olması söz konusudur. Gereken tek şey, kendimizi buna hazırlamak ve niyeti harekete geçirmektir. Her şeyden evvel kurmamız gereken bu bağı neden kaybettik? Bağ kurma konusundaki yeteneğimizi nasıl oldu da yitirdik? Örneğin aslan, balık, kuşlar vb. varlıklar bu bağı kaybetmemişlerdir. Hayvan, bitki ve hatta eşya dünyasının daima Kaynak’ları ile bağlantısı vardır ve niyetlerini asla sorgulamazlar.
Ancak insan olarak bizler, göründüğü kadarıyla onlara kıyasla sahip olduğumuz üstün beyin fonksiyonları sayesinde, EGO diye adlandırdığımız ve kim ve ne olduğumuzu tanımlayan bir şeye sahibiz.
Egonuzun, yaşamda izleyeceğiniz yolu belirlemesine izin vermekle, niyet etmenin gücünü çalışamaz hale getirmiş olursunuz. Egoya ait altı unsur aşağıda yer almaktadır:
- Neye sahipsem, oyum. Beni sahip olduğum şeyler tanımlar.
- Ne yapıyorsam, oyum. Beni. Başarılarım tanımlar.
- Diğer insanlar hakkımda ne düşünüyorlarsa, oyum. Beni, insanların gözündeki konumum tanımlar.
- Herkesle bağım kopuk. Bedenim, beni yalnız olarak tanımlar.
- Yaşamımda eksikliğini hissettiğim her şeyle bağlarım kopuk. Yaşam mekanımın, arzularımla bağlantısı kopuk.
- Tanrı’dan kopuk yaşıyorum. Yaşamım, Tanrı’nın değerimle ilgili takdirine bağlıdır.
Ne kadar çok çaba gösterirseniz gösterin, niyete ego yoluyla ulaşamazsınız. Bu nedenle yukarıda verilen altı unsuru tanımak ve kendi açınızdan yeniden düzenlemek için zaman ayırmalısınız. Yaşamınızda egonun üstünlüğü zayıflamaya başladığında, niyeti aramaya ve potansiyelinizi en üst seviyeye çıkarmaya başlayabilirsiniz.
Tramvayın Kayışına Tutunmak
Niyeti faal hale getirmek istediğimde aşağıdaki anım bana yardımcı olur:
“Annemle ilgili eskilerden kalma ve aklıma yer eden anılardan biri, beni ve iki erkek kardeşimi tramvayla Detroit’in doğu tarafından Waterworks Park’a götürdüğü güne aittir. O zamanlar üç yaşlarındaydım ve tramvayda otururken başımı kaldırdığımda, tavandaki bardan sarkan tutunma kayışlarını gördüğümü hatırlıyorum. Yetişkinler kayışlara tutunabiliyorken benim yapabildiğim tek şey, uzun boylu olup, başımın üstünde sarkan kayışlara erişebilmenin nasıl olacağını hayal etmekten ibaretti. Bir süre sonra havada süzülüp, sarkan kayışlara tutunduğumu düşündüm. Sonra kendimi emniyette hissettiğimi ve tramvayın yol üstünde bekleyen yolcuları alıp, hızlı veya yavaş, beni bir hedefe doğru taşıdığını kafamda canlandırdım.”
Belli bir yaşa geldiğimde o gün yaşadıklarımı, niyet etmeye geri dönme konusunu bana hatırlatması için kullanmaya başladım. O anlarda, erişebileceğim mesafeden çok uzakta, başımın iki metre üzerinde asılı duran kayışları hayal ederim. Kayış bara bağlıdır ve bar, niyetin akmakta olan gücünü sembolize eder. Benim açımdan, ya bu gücün akıp gitmesini izlemem, ya da bara, yani güce erişmekte yalnızca geçici bir zorluk yaşadığım gözüyle bakmam söz konusudur. Stres, endişe, kuruntu, hatta fiziksel bir rahatsızlık hissettiğim anlarda gözlerimi kaparım ve havada süzülüp, bardaki kayışı yakaladığımı hayal ederim. Kayışı yakaladığım anda büyük bir rahatlama duygusu sarar içimi. Bunu yaptığımda egomu bir kenara bırakmış ve niyete erişmem için kendime zemin hazırlamış olurum.
Kaynak: Dr.Wayne W.Dyer/Niyet Etmenin Gücü/Dharma Yayınları/İstanbul, 2005