Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
Haziran ayı birlikte geri dönüşler ve yeniden başlangıç dönemine girdik. Meslektaşlarımız bir yandan geri dönüş risklerini yönetmeye çalışırlarken, diğer yandan şirketlerinin maliyetlerini düşürmeye çalışıyorlar. Bu dönemde satınalma ve tedarik yöneticileri olarak bizleri en çok etkileyecek riskleri ve zorlukları beş ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlardan ilki tedarik zincirindeki gecikmeler. Korona sonrası, halen lojistik ve tedarik zinciri zorluklarıyla uğraşan birçok tedarikçinin yanı sıra, uzun süreli yeni tedarik gecikmeleri yaşayabiliriz. Tedarik zincirindeki bu gecikmeler için acil durum planları oluşturmak zorunda kalabiliriz. Bu riskleri yönetmek için ise bizlerin tedarik zinciri birimi ile koordineli hareket etmesi hayati öneme sahip olacaktır. İkinci olarak tedarik öncelikleri mücadelesi karşımıza çıkıyor. Sektöre bağlı olarak, ürünlere, malzemelere ve hizmetlere zamanında ulaşmak da bir başka büyük zorluk olacaktır. Accenture'a göre; Fortune 1.000 şirketlerinin %94' ü COVID-19 nedeniyle tedarik zincirinde aksamalar yaşarkenk; şirketlerin %75' i sonuç olarak olumsuz etkilendi. Dolayısı ile daha önce yüksek öncelikli olduğumuz tedarikçimiz için bir anda daha düşük öncelikli hale gelebiliriz. Bu süreci, “Algılama à Analiz à Yapılandırma à Operasyon” döngüsünden oluşan tedarik risk planı ile riskleri azaltarak, optimize edebiliriz. Üçüncü olarak düşük kalite riski bizi bekliyor. Yeniden üretime geçen tedarikçilerin; makina ayarları, ölçüm cihazlarının kalibre edilmesi gibi daha spesifik konularda sorun yaşayabileceği gibi özel müşteri istekleri, zaman baskısı ve kalite algısı değişimi nedeniyle göz ardı edilebilir. Bu süreçte bizlerin proje birimleri ile gözden geçirme toplantıları yapmamız faydalı olacaktır. Dördüncü olarak, yükselen birim malzeme / hizmet maliyetleri bizi zor duruma sokabilir. Tedarik kategorilerimizden bazılarında küresel arz kıtlığı nedeniyle beklenmeyen ciddi fiyat yükselişleri olabilir ve satınalma bütçelerimiz negatife dönebilir. Bu dönemde satınalma bütçe gözden geçirmelerini en geç aylık hale getirerek, beklenmeyen artışlar için alternatif tedarik çalışmalarına başlamamız, VA/VE çalışmalarına ağırlık vermemiz veya eski versiyonlara geri dönmemizin gerekebilecektir. Son olarak iletişim kaybı ve yetersiz destek bizlere sorun yaratabilir. Üretim tedarikçilerimiz için iletişimin daha kolay ve daha sık olacak şekilde ayarlanması; hizmet tedarikçilerimiz için beklentilerin tekrar hatırlatılması faydalı olabilir. Özellikle kritiş duruşlara neden olabilecek hizmet sağlayıcılarının; zamanında ve gerektiği şekilde destek vermelerini garanti altına almamız, kritik bir öneme sahiptir. Bununla birlikte Dünya Ekonomik Forum sayfasında yayımlanan Covid-19 sürecinde kamu ve özel sektörün satınalma ve tedarik yönetimi için alması gereken üç dersin gözden geçirilmesinden fayda olacaktır. Bu üç ders : Tedarik riskine karşı hazırlık eksikliği, Birimler arası koordinasyon eksikliği ve dikkat Satınalmanın yukarıdan aşağıya maliyet düşürme girişimi olarak merkezileştirilmesi. Tüm bu risklerin yönetilmesi ve aşağıda görüleceği üzere faaliyetlerin devam etmesi için ülke ve şirketlerin borcunu arttırması ise hem kamunun, hem de özel şirketlerin satınalma ve tedarik yönetimi birimlerine her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu göstermektedir.
Emtia fiyatlarını yakından ilgilendiren dünyadaki ve ülkemizdeki ekonomik gelişmelere aşağıda değinilmiştir. Habertürk haberine göre; uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının ekonomik etkilerinin derinleşmeye devam ettiğini belirterek, daha önce %3,9 küçülmesini beklediği küresel ekonominin bu yıl %4,6 daralacağını öngörüsünde bulundu. Fitch Ratings tarafından Mayıs ayında güncellenen Küresel Ekonomik Görünüm Raporu, "Koronavirüs Şoku Genişliyor" başlığıyla yayımlandı. Küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiği raporda, küresel ekonominin 2021'de %5,1'lik büyüme performansı göstermesinin beklendiği de kaydedildi. Covid-19 salgınının ekonomik etkilerinin genişlemeye ve derinleşmeye devam ettiğine dikkat çekilen raporda, normalleşmenin uzun zaman alacağı ifade edildi. Raporda, en büyük aşağı yönlü revizyonların gelişmekte olan ülke ekonomileri ile Avro Bölgesi'nde yapıldığına işaret edilerek, daha önce %7 daralması beklenen Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıl %8,2 küçülmesinin öngörüldüğü aktarıldı. Raporda, Avro Bölgesi ekonomisinin 2021'de %4,4 büyüyeceği tahmin edildi. Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'da bu yıl %6,7'lik bir daralmanın beklendiği raporda, Covid-19 salgınının bölgede en çok etkilediği ülkelerden İtalya ekonomisinin 2020'de %9,5, İspanya ekonomisinin %9,6 ve Fransa ekonomisinin %9 küçüleceği öngörüldü. Raporda, İngiltere ekonomisinin ise bu yıl %7,8 daralmasının beklendiği bildirildi. ABD ekonomisinin görünümüne ilişkin tahminlerin sabit tutulduğu raporda, ülke ekonomisinin bu yıl %5,6 daralacağı, 2021'de ise %4 büyüyeceği tahmin edildi. Raporda, Çin hariç gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik aşağı yönlü revizyonlar yapıldı. Daha önce ortalama %0,5 daralması beklenen gelişmekte olan ülkelerin bu yıl %1,7 küçüleceği öngörüldü. Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin 2021'de ortalama %6,6 büyümesinin beklendiği kaydedildi. Raporda, Covid-19 salgınının ortaya çıktığı Çin'de ekonominin bu yıl %0,7, 2021'de ise %7,9 büyüyeceği tahmin edildi. Gelişmiş ülke ekonomilerinin tahminlerindeki en büyük düşüşün Hindistan'da yapıldığına dikkat çekilen raporda, Hindistan ekonomisinin bu yıl %5, Brezilya ekonomisinin ise %6 küçülmesinin beklendiği kaydedildi. Raporda, Rusya ekonomisinin ise bu yıl %5 daralacağı öngörüldü. Türkiye ekonomisiyle ilgili tahminlere de yer verilen raporda, ülke ekonomisinin bu yıl %3 daralacağı, 2021'de %5 büyüyeceği tahmin edildi.
AA haberine göre; Dünya Bankası, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının uzun vadede gelişmekte olan ülkelerde kalıcı hasar bırakabileceğini ve potansiyel üretimle iş gücü verimliliğini azaltabileceğini duyurdu. Bankanın Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'nda Covid-19 salgınının küresel ekonomiye ciddi bir darbe indirdiğine işaret edildi. Dünya Bankası'nın raporunda, "Halk sağlığını korumak için gereken önlemler, gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde derin resesyona neden olarak halihazırda kırılgan olan küresel ekonomiye zarar verdi." değerlendirmesinde bulunuldu. Zayıf sağlık sistemine sahip gelişmekte olan ülkelerde ekonomileri küresel ticaret, turizm ve emtia ihracatına dayalı olanların özellikle zorluk yaşayacağına dikkati çekilen raporda, enerji ihraç eden ülkelerin halk sağlığı krizinin yanı sıra petrol gelirlerindeki düşüşle bile mali pozisyonlarının kötüleştiği aktarıldı. Raporda, "Salgın; uzun vadede gelişmekte olan ülkelerde yatırımların azalması, eğitim ve iş kaybı nedeniyle fiziksel ve beşeri sermayenin erozyonu, küresel ticaret ve tedarik bağlantılarının azalmasıyla kalıcı hasar bırakacak. Bu etkiler, gelecekte potansiyel üretim ve iş gücü verimliliğini azaltacak." ifadeleri kullanıldı. Acil politika önlemlerinin sağlık sistemlerini desteklemesi, salgının ekonomik faaliyet ve istihdam üzerindeki kısa vadeli etkisini hafifletmesi gerektiğinin altı çizilen raporda, salgının uzun vadeli büyüme beklentileri üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması için kapsamlı reform çabalarına ihtiyaç olduğu kaydedildi. Raporda, Covid-19 salgınına karşı alınan önlemlerin petrol talebinde de benzeri görülmemiş bir düşüşe, petrol stoklarında artışa ve mart ayında petrol fiyatlarında rekor düzeyde bir düşüşe neden olduğu hatırlatıldı. Diğer ülkelerde olduğu gibi enerji ihraç eden gelişmekte olan ülkelerin de benzeri görülmemiş bir halk sağlığı kriziyle karşı karşıya olduğu vurgulanan belirtildiği raporda, bu ülkelerin mali pozisyonlarının petrol fiyatlarında yaşanan düşüşten önce kötüleştiği aktarıldı.
DHA haberine göre; Euler Hermes'in, Covid-19 salgınının ekonomik etkilerinin değerlendirildiği raporuna göre 2020 yılının ilk çeyreğinde küresel emtia ticareti %2.5 daraldı ve bu 2009 yılının ilk çeyreğinden beri görülen en sert daralma oldu. 2020 yılının ikinci çeyreğinde daha da sert bir daralma yaşanabileceğine dikkat çekilen raporda, 2019 yılıyla karşılaştırıldığında bu sene, neredeyse hiçbir ülkenin ihracatta artış yaşamayacağı belirtildi. İhracat değeri bakımından en büyük toplam zararı görecek ülkelerin; 275 milyar dolar ile Çin, 246 milyar dolar ile ABD, 239 milyar dolar ile Almanya olacağı tahmin ediliyor. Rusya, İngiltere, Meksika, İspanya, BAE, Belçika ve Suudi Arabistan'ın da en yüksek ihracat kaybı yaşayacak ülkeler arasında olacağı öngörülüyor. Euler Hermes raporunda, 2020 yılını ihracat kayıpları açısından en kötü geçirecek sektörün, 733 milyar dolarlık ihracat kaybıyla enerji sektörü olacağının altını çiziyor. Enerji sektörünü 420 milyar dolar kayıpla metal sektörü ve 270 milyar dolar kayıpla otomotiv üreticilerine bağlı ulaşım hizmetleri sektörünün takip edeceği tahmin ediliyor. Makine, teçhizat, tekstil ve otomobil tedarikçileri alanlarındaki ihracatta da %15'ten fazla düşüş öngörülüyor. Raporda krizden zarar görmeyecek sektörlerin ise yazılım, bilişim hizmetleri ve ilaç sektörleri olduğu vurgulanıyor. IHS markit, küresel otomotiv satışlarının 2020'de %22 düşmesini beklerken, ABD'deki satışların %27 düştüğünü görüyor. Ajans, satışlardaki yavaş alım nedeniyle otomotiv üretiminin yeniden başlamasının çok kademeli olmasını bekliyor. Dahası, dünyanın her yerinde iş kayıpları ile, araba satın almak gibi isteğe bağlı harcamalar geri çekilebilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Finansal İstikrar Raporu’na göre; koronavirüs salgını küresel büyüme görünümünü belirgin ölçüde zayıflatırken, toparlanmaya ilişkin belirsizlikler yüksek seyretmektedir. İktisadi faaliyet, koronavirüs salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak Mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başlarken; enflasyon beklentileri, toplam talep koşulları ve emtia fiyatlarındaki gelişmeler enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Hanehalkı borçluluk oranı, gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altındaki seyrini sürdürmekte, reel sektörün yabancı para borçluluk oranındaki ve yabancı para açık pozisyonundaki gerileme devam etmektedir. TCMB tarafından atılan kapsamlı likidite adımları ve yapılan faiz indirimleri, salgının finansal koşullara olumsuz etkilerini sınırlamış, borçlanma maliyetleri gerilemiştir. Kredilerde 2019 yılının son çeyreğinden itibaren bireysel kredilerle başlayan toparlanma, son dönemde TL cinsi ticari krediler öncülüğünde sürmektedir. Düşük seyreden finansman maliyetleri, sunulan teşvikler ve alınan politika önlemlerinin önümüzdeki dönemde kredi büyümesini desteklemeye devam edeceği değerlendirilmektedir.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Mayıs ayını %1.94’lük artış ile 5.333 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %3.19’luk artış gösterdi. Bakır fiyatlarının artışında, normalizasyon ile beklenen talep artışı ve özellikle Çin'de imalat PMI verilerinin güçlü gelmesinin etkili olduğu belirtiliyor. Analistler, ev eşyaları imalatçıları için Çin'de bakır talebinin ilk çeyrekte zarar ve ihracat için talebin zayıflaması nedeniyle çok kötü olduğunu belirterek, Çin'de 2020'de toplam rafine bakır talebinin % 2 düşmesinin beklendiğine dikkat çekti. Analistlere göre; bakır talebi bu yıl %5'in üzerinde düşecek ve bu da 1970'lerin ortalarından bu yana görülen en güçlü düşüş anlamına geliyor. 2020’nin 2.çeyreğinde ortalama 5.000 USD/ton’un biraz üzerinde seyredeceği öngörülen bakır fiyatlarının yılın geri kalanında elde etme maliyetine daha fazla odaklanması bekleniyor. FitchRatings’e göre bakır fiyatları, talebin %6 oranında azalmasının etkisi ile bu yıl ortalama 5.300 USD/ton olurken; 2021’de 5.800 USD/ton, 2020’de 6.200 USD/ton ve 2023’te 6.400 USD/ton seviyelerinde olacak. Scotiabank Mayıs ayı raporunda Bakır ortalama fiyat tahminini 2020 yılı için 2.25 USD/lb ve 2021 yılı için 2.75 USD/lb olarak açıkladı. ANZ analistleri bakır fiyatlarının önümüzdeki yıllarda diğer metallere göre daha hızlı yükseleceğini belirtirken; Bakır fiyat tahminini 2020 yılı sonu için 5.200 USD/ton, 2021 yılı ilk çeyrek sonu için 6.000 USD/ton, ikinci çeyrek sonu için 6.500 USD/ton ve üçünçü çeyrek sonu için 6.800 USD/ton olarak açıkladı. S&P analistleri, talep düşüşünün halen etkili olması sebebiyle 2020 yılı ortalamasının 2019’a göre en az %5 daha düşük olacağını tahmin ederken, fiyatların 2021’de %9.3 ve 2022’de %3 yükseleceğini öngörüyor. Bank of America, Bakır fiyat tahminini 2020 yılı için %5.4 oranında artış ile 5.621 USD/ton olarak açıklarken, 2021 yılı tahmini ise değiştirmeyerek 6.250 USD/ton olarak korudu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Mayıs ayını %3.73’lük artış ile 1.515 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %11.49’luk artış gösterdi. Foreks haberine göre; küresel düzeyde faaliyet gösteren bir alüminyum üreticisinin, Japon alıcılara, Temmuz-Eylül döneminde birincil metal sevkiyatı için 85 dolar/ton prim önerdiği ileri sürüldü. Kaynaklara göre bu önerilen fiyat, mevcut çeyrekte verilen primden % 3,7 daha yüksek. Nisan ayı için Japon alıcılar bir önceki çeyreğe göre %1,2 daha düşük fiyatla 82 dolar/ton primde anlaşmıştı. Constellium SE, Airbus ile yılları kapsayan bir anlaşma imzaladıklarını açıkladı. Yeni 10 yıllık anlaşmanın tüm Airbus programlarını desteklediği bildirildi. Anlaşmaya göre Constellium, Airbus'a kanat kaplama panelleri, gövde panelleri, yapısal bileşenler için levhalar, dikdörtgen ve önceden işlenmiş plakalar dahil olmak üzere geniş bir yelpazede gelişmiş alüminyum haddelenmiş ve ekstrüde ürünler tedarik edecek. Cogencis analistlerine göre, alüminyum fiyatları yakın dönemde Covid-19 sebebiyle düşen talebin yanı sıra metal üretiminin artması etkisi ile düşüş trendini sürdürecek. Sektör uzmanları, fiyatların yıl başından bu yana %17 düştüğünü ve yakın vadede% 10-13 daha düşeceğini düşünüyor. Üreticilerin iki nedenden dolayı duruşa sıcak bakmadıkları belirtiliyor. Bunlardan ilki tesis duruşu ile soğuyan karbon katodun hammadde üzerinde karbon çatlağı oluşturması. İkincisi de alümina ve karbon gibi hammadde fiyatlarının düşmesi ve üretici ülkelerin para birimlerindeki değer kaybı ile azalan üretim maliyetleri. Uluslararası Alüminyum Enstitüsü'ne göre, küresel rafine alüminyum üretimi Ocak-Mart döneminde % 1.3 artışla 15.9 milyon tona yükseldi. Çin dışındaki dünyanın en büyük metal üreticisi Rusal ise üretimdeki artışın, pandemiye rağmen yaklaşık % 24 arttığını açıkladı. CRU analistlerine göre Alüminyum fiyatları 2020 yılı sonunda 1.360 USD/ton seviyelerine gerilerken; fiyatları 2019 seviyelerine ancak 2023 yılında ulaşabilecek. Scotiabank Mayıs ayı raporunda Alüminyum ortalama fiyat tahminini 2020 yılı için 0.90 USD/lb ve 2021 yılı için 0.90 USD/lb olarak açıkladı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Mayıs ayını %0.12’lik azalış ile 12.120 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %0.87’lik artış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Haziran ayı prim fiyatlarını; 430 kalite için 15 EUR/ton artış, 304 kalite için 85 EUR/ton ve 316 kalite için 117 EUR/ton artış ile açıkladı. ANZ analistlerine göre, düşen petrol fiyatları, bu yıl elektrikli araçlara olan ilgiyi azaltacağı için 2020 yılı sonuna kadar Nikel fiyatları düşüş eğilimli olacak. Scotiabank Mayıs ayı raporunda Nikel ortalama fiyat tahminini 2020 yılı için 5.40 USD/lb ve 2021 yılı için 6.00 USD/lb olarak açıkladı. Nikel fiyatlarının 2020 yılında, 2019’a göre %17.2 ‘lik düşüş ile ortalama 11.915 USD/ton seviyelerine gerileyeceğini tahmin eden S&P Analistlerine göre; Nikel fiyatları 2021 yılında 12.925 USD/ton ve 2022 yılında 13.760 USD/ton düzeyine kadar yükselecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Mayıs ayını %2.18’lik artış ile 1.972 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %4.03’lük artış gösterdi. ANZ analistlerine göre dünyadaki çinko talebi Çin dışında ciddi oranda düşecek. Çin’deki altyapı projeleri sebebiyle talebin az bir oranda düşeceği öngörülüyor. İlerleyen dönemde ise tüm hükümetlerin durgun ekonomileri canlandırmak adına alt yapı çalışmalarına başlayacağı tahmin ediliyor. Bu sebeple, kısa vadede fiyatlarda düşüş öngören ANZ analistleri, 2020’nin son çeyreğinde artan talep ile çinko fiyatlarının yükselebileceğini ifade ediyor. Scotiabank Mayıs ayı raporunda Çinko ortalama fiyat tahminini 2020 yılı için 0.90 USD/lb ve 2021 yılı için 1.00 USD/lb olarak açıkladı. Çinko fiyatlarının 2020 yılında, 2019’a göre %19.3‘lük düşüş ile ortalama 2.022 USD/ton seviyelerine gerileyeceğini öngören S&P Analistlerine göre; Çinko fiyatları 2021 yılında 2.235 USD/ton ve 2022 yılında 2.503 USD/ton düzeyine çıkacak. S&P analistleri, 2020 yılnda Çinko tüketiminin %3.1 düşüşün yanında halen Peru, Meksika ve Kanada’daki madenlerin kapalı olmasının piyasayı dengede tutabileceğini de ilave ediyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Mayıs ayını %0.34’lük artış ile 1.616 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %3.75’lik artış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları %2.64’lük artış ile 15.602 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %53.25’lik azalış gösterdi. CRU analistlerine göre kurşun talebi, arza göre daha fazla düşüş gösterecek olsa da, geri dönüşüm faaliyetleri ve maden üretimindeki kesintiler, Kurşun fiyatlarının büyük oranda düşüşünün önünde engel olacak. Uzmanlara göre Kurşun fiyatları, 2015 ve 2016 yıllarındaki düşük seviyeleri test etse de, 2008-2009’deki global kriz dönemindeki değerlere kadar gerilemeyecek. Fitch analistlerine göre, tüketici elektroniği satışlarındaki düşüş, kalay talebinini 2020 yılında %4.6 oranında azaltacak. Diğer yandan, düşük kalay fiyatları nedeniyle önde gelen üreticilerin duruşları ile azalan stoklar, önümüzdeki aylardan yeniden üretime başlaması ile artacak. Ancak, bu beklenen artış olmaz ise LME’deki kalay miktarı kritik seviyelere düşebilir.
Demir Cevheri fiyatları, Mayıs ayını %21’lik Keskin bir artış ile 101 dolar/ton seviyelerinde kapattı. Fiyat artışına neden olarak; Çin'de görülen güçlü yurtiçi talep ve kilit öneme sahip Brezilya'dan Covid-19 etkisi ile oluşan tedarik endişeleri gösteriliyor. Bununla birlikte; diğer ülkelerdeki talep düşüşü sebebiyle bu yıl önceki yıla oranla Çin’e daha fazla demir cevheri sevk edeceğini açıklayan, Brezilyalı Vale’nin; pandemiden etkilenmeyeceği ve tüm yıl için üretim hedefinin değişmediği bildirildi. Bu bilgilerin doğruluğunun netleşmesi ile demir cevheri fiyatlarında düşüş yönlü bir eğilim olacaktır. Diğer yandan olası bir üretim duruşu ise yeniden panik alımlarının artmasını ve fiyatların yükselmesini tetikleyecektir. Yurtiçinde ise mayıs ayında demir ve sac fiyatlarının ortalama %2.55 oranında arttığı görülürken; Haziran ayı başında Erdemir’in hurda fiyatlarında 2.Grup ve 3.Grup hariç 20 TL artışa gittiği görüldü. Buna göre yeni fiyatlar 1.Grup için 1.680 TL, 2.Grup için 900 TL, 3.Grup için 600 TL oldu.FitchRatings’e göre demir cevheri fiyatları 2020’de ortalama 75 USD/ton olurken, 2021’de 60 USD/tona kadar düşebilir. Scotiabank Mayıs ayı raporunda Demir Cevheri ortalama fiyat tahminini 2020 yılı için 77 USD/ton ve 2021 yılı için 70 USD/ton olarak açıkladı. Yüksek Kaliteli Demir Cevheri (62%) fiyatlarının 2020 yılında 2019’a göre %6 oranında azalarak 87.7 USD/dmt seviyelerinde olacağını tahmin eden S&P Analistlerine göre; Demir Cevheri ortalama fiyatları 2021 yılında 88.4 USD/dmt ve 2022 yılında 78.9 USD/dmt seviyelerine geriliyecek.
Plastik ve Kauçuk:
Mayıs ayında yurtiçi plastik piyasasında; fiyatlarda ortalama %2.08’lik azalış görülürken, en yüksek azalış %3.67 ile PE’de görüldü. Bunu %3.19 ile PP, %2,26 ile PVC ve %2.04 ile PS takip etti. Yurtdışı PA piyasasında ise Mayıs ayında PA6 için %1,5, PA66 için %0.6 ve ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe kullanılan cam elyaf katkılı poliamid için %0.8’lik azalışlar görüldü. Chemorbis haberlerine göre, Asya PVC piyasasında, Haziran ayı tekliflerindeki zam miktarları alıcıların 10-20$/tonluk artış beklentilerini aştı. Önde gelen Tayvanlı bir üreticinin 40$/tonluk artışlara öncülük etmesinin ardından, bölgedeki diğer üreticiler de benzer bir politika izledi ve Haziran ayında buna yakın fiyat artışları açıkladı. Çin’de son iki haftadır güçlü seyreden talep, Hindistan’ın yokluğunda yurtiçi ve yurtdışı tedarikçilerin üzerindeki stok baskısını hafifletti. Öte yandan, yükselen ham madde maliyetleri de havayı destekledi. 19 Mayıs tarihinde, önde gelen Tayvanlı üretici Hindistan’a Haziran ayı PVC K67 tekliflerini CIF, peşin ödemeli bazında 740$/tondan açıkladı. Üretici, Mayıs ayı tekliflerinde karantina uygulamasının talebi sert vurduğu Hindistan’ı pas geçmişti. İlk fiyat açıklamasını takiben, Japonya ve Güney Kore’den yeni teklifler Mayıs ayına kıyasla 30-50$/tonluk artışlarla ve aynı koşullarla 720-740$/tondan açıklandı. Tüccarlar, son iki haftada 630$/tondan kademeli bir şekilde yükselen Amerikan tekliflerinin CIF 700$/tona ulaştığını bildirdi. Vietnam’da, ithal PP ve PE piyasaları, mayıs sonunda ilave artışlar gördü. Fiyatlardaki yukarı yönlü eğilim, talepteki kademeli toparlanmanın yanı sıra ham madde fiyatlarındaki güçlü artıştan da destek gördü. Bazı türler için arzın sıkışması da destek yaratırken, toparlanmanın boyutuna dair görüşler farklılık gösterdi. Vietnam piyasaları, Nisan ayının sonundan bu yana temkinli ama istikrarlı bir artış eğilimi izliyor. Bu durum, bir ölçüde gevşeyen COVID-19 kısıtlamalarından kaynaklanıyor. Şu an kadar COVID-19 kaynaklı can kaybı yaşanmayan Vietnam’da kısıtlamalar, Nisan sonu itibarıyla gevşetilmeye başladı. Böylece Vietnam, Güneydoğu Asya’da kısıtlamaları esnetmeye başlayan ilk ülke oldu. ChemOrbis Fiyat Sihirbazı verilerine göre, CFR Japonya bazındaki spot nafta fiyatları, Mayıs’ın son haftasına girilirken; Mart ayının sonundan bu yana görülen en yüksek seviyelere geldi. Bu durum, büyük ölçüde artan ham petrol fiyatlarından kaynaklandı. Nafta fiyatlarındaki artış, CFR Çin bazındaki spot etilen fiyatlarına da yansıdı. Buna göre, Asya etilen piyasaları, son dört hafta içerisinde yaklaşık 320$/ton veya %90 artış kaydetti. Mayıs ayının ortası gibi yurtiçinde, ithal PP ve PE fiyatları yön değiştirdi. Öyle ki, Türkiye Nisan ortasından beri geleneksel navlun farklarına bakılmaksızın Çin’e kıyasla indirimli seviyelerde yer aldı. Bu durum Türkiye üzerinde yukarı yönlü bir baskı oluşturdu. Fiyatlarda yukarı dönüşü getiren diğer faktörler şu şekildeydi: Dip söylemleri alım ilgisini hareketlendirdi. Rekor düşüklerdeki PP, PE fiyatları, stok yapmak isteyen alıcıları cezbetti ve Petrol fiyatları son haftalarda önceki muazzam düşüşlerini telafi etti. Resmi fiyat açıklamaları henüz yapılmadı, ancak üreticiler Haziran malları için satış hedeflerini paylaştılar. Satıcılar, Suudi Arabistan ve Rus malı PP rafya için CIF Türkiye 850$/tonu zorlamayı planlıyor. Elyaf için ise hedef 900$/ton veya üzeri olacak. Amerikan LAYPE c4 film ve YYPE film tekliflerinin CFR Türkiye 750$/ton civarından geleceği düşünülüyor. Orta Doğu menşeli mallar ise bu iki üründe 800$/tonu görebilir; AYPE film 850$/tonda bekleniyor. Poliolefin tüketen firmalar, maliyetlerin güçlü kalması ve Ramazan Bayramı’nı takiben ihracat talebinin iyileşeceğine yönündeki beklentilerin somutlaşması halinde ufukta ilave zamlar olduğuna katılıyor. Bununla birlikte, birçok alıcının halihazırda bir miktar emniyet stoku yapmış olması, bazı oyunculara gelecek ay keskin zamlar görülmeyebileceğini düşündürüyor.
Kağıt ve Kereste:
Yurtiçi kağıt fiyatları Mayıs ayında ortalama %5.17’lik artışlar görülürken, yurtiçi üreticilerin satış fiyatlarını testliner ve fluting için değiştirmezken; karton satış fiyatlarında ortalama %10’luk artışlar görüldü. Bununla birlikte Mayıs ayında hurda kağıt fiyatlarında görülen %6.99’lık azalışın, fiyatlar üzerinde düşüş baskısı yarattığı belirtiliyor. Buna göre yurtiçi kağıt endeksi Mayıs ayında bir önceki yılın Aralık ayına göre %24.63 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %14.13 artış yönünde gerçekleşti. Global piyasalara baktığımızda; NIKKEI ve TOPIX Kağıt Hamuru & Kağıt endekslerinde Mayıs ayında ortalama %0.75 azalış görüldü. Bu şekilde ortalama endeks bir önceki yılın Aralık ayına göre %9.44 azalış olarak gerçekleşti. Almanya’da tüm fiyat görüşmeleri sonuçlanmamış olsa da beyaz testliner Haziran ayı için fiyat artışları belirtiliyor. Bölgede, mayıs ayında kahverengi kağıtlar için fiyat değişimi olmazken; Kraftliner için tedarik konusundaki gerginlik, teslimat sürelerindeki küçük iyileşmelere rağmen devam ediyor. Sabah haberine göre; koronavirüs öncesi ve sonrasındaki fiyat artışlarını inceleyen BrandZone verilerine göre Şubat-Nisan ayları arasında e-ticaret kanallarında en çok fiyat artışı %19.4'lük oranla tuvalet kağıdında yaşanırken; %13.6 ile kağıt havlu üçüncü sırada yer aldı. Bu durum dünyada da çok farklı değil. Expatsian araştırmasına göre Singapur’da 25 Mart ile 22 Nisan aralığında 4 rulolu tuvalet kağıdı paket fiyatı %49 oranında artarak, 2.15 USD’tan 3.20 USD’e yükseldi.
Kereste fiyatları Mayıs ayında yurtiçinde ortalama %0.42 oranında artarken, global piyasalarda kereste fiyatları %6.28 oranında düşüş gösterdi. Küresel kereste tomruk fiyatları; ticaret kesintilerine ve ana pazarladaki belirsizliğe rağmen, ilk çeyrekte neredeyse hiç değişmedi. ABD’de kereste fiyatları yükselmeye devam ederken; Çin’deki kereste ithalatçıları, Çin para birimi Yuan’ın ABD doları karşısındaki devalüasyonu sebebiyle ek maliyet baskısı altındalar. Rusya’daki kereste fiyatlarının 2020 yılında %58 artarak, 107.23 USD/m3 seviyesine ulaştığı bildiriliyor. Almanya'da odun peletlerinin fiyatı Mayıs ayında %6.4 düşerek 230.22 EUR/ton seviyelerine gerilerken; Çin’deki düşük stok seviyelerinden dolayı Yeni Zelanda ihraç kütük fiyatları keskin şekilde yükseldi.
Enerji ve Petrol:
Elektrik fiyatlarında 2.çeyrek fiyatları devam ederken; doğalgaz fiyatlarında Haziran ayı için BOTAŞ tarafından bir değişiklik yapılmadı. Buna göre elektrik ve doğalgaz fiyatları 2020 yılında değişmezken, bir önceki yılın aynı ayına göre ortalama %24.27 artış yönünde etti. Yurtiçi pompa fiyatları Mayıs ayında motorin için %14,08’lik artış gösterirken, Kurşunsuz Benzin fiyatları %15,90 oranında arttı. Bu tabloya göre, motorin ve kurşunsuz benzin fiyatları 2020 yılında ortalama %16.24 oranında azalış gösterdi. AA haberine göre; ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), bu yıla ilişkin petrol fiyatı tahminini revize ettiğini duyurdu. EIA'nın "Mayıs 2020 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"na göre, bu yıl Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 34 dolar olacağı öngörülüyor. Nisan 2020 raporunda, bu rakam 33 dolar olarak tahmin edilmişti. Yılın ikinci çeyreğinde ortalama 23 dolar olması beklenen Brent türü ham petrolün varil fiyatının, ikinci yarıda 32 dolara, gelecek yıl ise 48 dolara yükseleceği öngörülüyor. EIA, Nisan 2020 raporunda bu yıla ilişkin petrol fiyatı tahminini 10 dolar düşürmüştü. Raporda, dünya genelinde yeni tip koronavirüsün (Covid-19) ekonomik faaliyetlerde kesintiye ve ulaşımda kısıtlamalara neden olduğu vurgulandı. Covid-19'un en büyük etkisinin yılın ikinci çeyreğinde görüleceği belirtilerek, bu durumun gelecek 18 ayda kademeli olarak ortadan kalkacağı kaydedildi. EIA, ABD'nin bu yıla ilişkin günlük ham petrol üretim beklentisini de 100 bin varil aşağı çekti. Buna göre, ülkenin günlük ortalama ham petrol üretiminin bu yıl 11,7 milyon varil seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Nisan 2020 raporunda, ülkenin günlük ham petrol üretiminin bu yıl 11,8 milyon varil seviyesinde gerçekleşmesinin öngörüldüğü belirtilmişti. ABD, Kasım 2018'de Suudi Arabistan ve Rusya'yı geride bırakarak dünyanın en büyük ham petrol üreticisi olmuştu. Ekonomist haberine göre ise, İngiltere merkezli küresel yatırım bankası Barclays, bu yıl için petrol fiyatları tahminini Brent ve WTI petrol için varil başına 5 ila 6 dolar, 2021 için de varil başına 16 dolar yükseltti. Ayrıca, ABD merkezi Enverus verilerine göre, ülkenin petrol ve doğal gaz kule sayısı 29 adet azalarak 369’a indi. Fiyatlar, beklenen ekonomik toparlanmanın talebi artıracağı ve bazı ülkelerin varolan OPEC+ kesintilerine ek yapacaklarını açıkladıkları diğer kesintilerin de fiyatları destekleyeceği beklentileriyle yükseliyor. Uzmanlar, yeni tip koronavirüs salgınının ekonomileri kötü yönde etkilemeye devam ettiğini, tedbirleri gevşeten bazı ülkelerde vakaların yeniden artıyor olmasının küresel piyasalarda tedirginlik yarattığını ifade ediyor. FitchRatings’e göre, özel ve toplu taşıma araçlarının kısıtlı kullanımı ve düşük endüstriyel faaliyetler sebebi ile brent petrol fiyatları 2020'de 35 USD/varil, 2021'de 45 USD/varil ve 2022'de 53 USD/varil seviyelerinde olacak.
Döviz Kurları:
TCMB 31 Mayıs 2020 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %2.27’lik azalış ile 6.8260 TL; EUR döviz satış kuru bazında %0.07’lik azalış ile 7.5907 TL oldu. EUR/USD paritesi ise Mayıs ayını %2.24’lük artış ile 1.1120 değerinde kapatmış oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mayıs tarihli Beklenti Anketine göre 2020 yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 6.93 TL iken, bu anket döneminde 7.02 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 7.11 TL ve 7.22 TL olarak gerçekleşmiştir. Global tahminlere baktığımızda; Commerzbank Mayıs raporunda EUR/USD paritesini 2020’Q2, Q3, Q4, 2021’Q1 ve Q2 için sırasıyla 1.10, 1.12, 1.14, 1.16 ve 1.17 olarak koruruken; AB'de üçüncü çeyrekte ekonomik aktivitenin kayda değer toparlanma göstermesi halinde Türkiye'nin ihracatını artıracağını ve Türk Lirası'nın problemlerini ciddi şekilde hafifleteceğini savundu. Aynı dönemler için CIBC’nin EUR/USD tahmini 1.11, 1.12, 1.14, 1.15 ve 1.15 olurken; Citibank’ın Mayıs raporundaki tahmini 3 aylık dönemde 1.08, 6-12 aylık dönemde 1.12 ve uzun vadede 1.20 şeklinde oldu.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2020 yılı Mayıs ayı sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %1,45; bir önceki yılın Aralık ayına göre %5,36, ve bir önceki yılın aynı ayına göre %8,46 artış olarak gerçekleşti. Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE), 2020 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,54, bir önceki yılın Aralık ayına göre %6,15, bir önceki yılın aynı ayına göre %5,53 ve on iki aylık ortalamalara göre %9,14 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %3,63, imalatta %4,98, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %14,49, su temininde %6,61 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %6,09, dayanıklı tüketim malında %14,90, dayanıksız tüketim malında %9,01 artış, enerjide %11,92 azalış, sermaye malında %10,27 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %1,74 azalış,imalatta %1,62, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %2,46 artış, su temininde %0,61 azalış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %1,52, dayanıklı tüketim malında %2,44, dayanıksız tüketim malında %1,45, enerjide %1,73, sermaye malında %1,34 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en fazla azalış; %61,57 ile ham petrol ve doğal gaz, %51,27 ile kok ve rafine petrol ürünleri olarak gerçekleşti. Buna karşılık metal cevherleri %23,24, tütün ürünleri %22,38, diğer mamul eşyalar %20,55 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en fazla azalış; %32,31 ile ham petrol ve doğal gaz ürünleri, %1,56 ile deri ve ilgili ürünler, %0,61 ile suyun toplanması, arıtılması ve dağıtılması olarak gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %4,93, kağıt ve kağıt ürünleri %4,54, basım ve kayıt hizmetleri %3,57 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.