Samih Yedievli
DUAL USE ile Türk Tedarik Sanayine Fırsatlar
IDEF 2025’te öne çıkan bir vizyon: Askerî teknolojiler, sivil sektörlerde yeni pazarlara açılıyor. TAYSAD üyeleri için “dual use” modeli hem savunma hem sivil pazarlarda büyüme fırsatı sunuyor.
IDEF 2025, bu yıl büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Savunma fuarının insansız kara araçları stantlarında dolaşırken, TAYSAD üyeleri için büyüyen bir fırsat dikkat çekti: NATO’nun “dual use” stratejisi, tedarikçilerin askerî teknolojileri sivil sektörlere taşıyarak pazar payını genişletmesini mümkün kılıyor.
“Dual Use” Stratejisi, askerî projeler için geliştirilen parça/teknolojiler, sivil sektörlerde yeniden kullanılması olarak tanımlanabilir. TAYSAD üyelerinin üretim altyapısı (şase, motor, sensör), insansız kara araçlarının hem askerî hem sivil versiyonlarına aynı anda tedarik sağlayabilir, böylece tedarik kolaylığının sağladığı avantaj insansız kara araçları pazarını büyütürken pazardaki tüm paydaşlara yüksek kazanım sağlar.
Türkiye’nin savunma sanayi ihracatı 2024’te 8,4 milyar USD’ye ulaştı (SSB verisi). Bu büyüme, tedarikçiler için “dual use” kapısını açıyor: Askerî projelerde edinilen bilgi birikimi, tarım ve afet yönetimi gibi sivil alanlara uyarlanarak yeni gelir modelleri oluşturulabilir.
Türkiye’den ve Dünyadan İlham Veren Örnekler
TRAGGER XTV, CDMTech’in insansız kara aracı platformu, askerî amaç (sınır güvenliği) ve sivil amaç (tarımda ilaçlama, arama kurtarma vb.) sivil versiyon (tarım ilaçlama) için aynı tedarik zincirini kullanıyor. Örneğin motor üreticisi, askerî insansız kara aracındaki motorunu yangın söndürme robotuna uyarlıyor; şase tedarikçisi, tek tasarımla hem savunma hem tarım sektörüne satış yapıyor; özetle tek üretim hattı ile iki farklı pazara ürün verilebiliyorlar.
Güney Kore’de Hyundai & Kia (platform/parça ortaklığı), Kia’nın hafif taktik aracı, Mohave/SUV platformu ile büyük oranda parça ortaklığına sahip. Grup içi platform ve parça paylaşımı, savunma araçlarına dayanıklılık ve kaliteyi makul maliyetle taşırken, üretim ölçeği avantajı sağlıyor.
ABD’de Oshkosh firması, Kara Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleri için yeni nesil 4x4 taktik araç ailesinin hibrit versiyonunu mevcut üretim altyapısında büyük değişiklik olmadan üretilebiliyor; şirketin sivil tarafta posta hizmetleri dağıtım aracı ve elektrikli itfaiye gibi projelerinde ortak elektrikli tahrik yaklaşımı kullanılıyor. Bu platform esnekliği, parça ortaklığıyla maliyeti düşürüyor ve tedarik sürelerini kısaltıyor.
General Motors’un Ultium batarya ve elektrikli tahrik platformu, elektrikli hafif taktik personel taşıyıcı gibi projelerle savunmaya uyarlandı. Ticari araç platformlarda kullanılan elektrikli tahrik bileşenleriyle sessiz sürüş, düşük ısı izi ve araç üzeri güç üretimi gibi askerî kabiliyetler elde edildi.
Teledyne FLIR aynı kızılötesi algılama çekirdeğini, askeri platformlarda hedef tespitte; sivil otomobillerde gece görüş/asistan sistemlerinde kullanılıyor. Ortak üretim, sensör maliyetlerini düşürürken performansın her iki pazarda da iyileşmesine katkı sağlıyor.
İngiltere ise savunmada geliştirilen Hibrit Elektrikli Sürüş (HED) ve 6T Li‑iyon batarya sistemleri, sivil ağır vasıta/otobüs elektrifikasyonuna bilgi ve teknoloji aktarımı sağlıyor. Ortak çekirdek teknolojiyle iki pazarda ölçek ekonomisi ve dayanıklılık kazanımı mümkün.
Dual Use Felsefesi
Dual use, yalnızca iki sektör arasında teknoloji transferi değil; bilgi, deneyim ve değerler arasında kurulan bir köprüdür. Savunma mühendisliği, sivil alanda akıllı tarım ve afet yönetimi çözümlerine dönüşebilir. Sivil teknolojiler, savunmada hızlı ve esnek inovasyonun önünü açabilir. Dual use’u bir teknoloji transferi değil, değer akışı olarak benimseyen tedarikçiler daha rekabetçi olacaklar.
Özellikle TAYSAD üyeleri otomotiv sektörünün gelişmesinde oynadıkları rolü savunma alanında alabilirler. Bu hem savunma sanayimizin hızlı gelişimine hem de diğer sektörlerinde benzer çabalarına öncülük edebilir. Bence bu yapabilecek potansiyele diğer tüm sektörlerden daha hazırlar.
Samih Yedievli
CADEM – Grup Strateji & İş Geliştirme Direktörü
samih.yedievli@cadem.com.tr
(Dipnot) Bu yazı, Synapta düşünsel dijital ikizimle çalışmamın sonucu hazırlandı. LinkedIn’de Çağrışım Atlası teması ile başlayan ve yazı hazırlamakta kullandığım metodoloji, ilk fazda bir editör gibi hataların düzeltilmesi, yazının akıcılığı, bilgilerin kontrolü ve zenginleştirilmesinde yapay zekadan faydalanmak şeklindeydi. Daha sonra bu çalışmalar, bağlantısallık ve yaşamdaşlık temasını merkeze oturtan bir içerik üretme ve vizyon oluşturma aşamasına dönüştü. Bugünlerde ise bir düşünsel dijital ikiz denemesi içerisindeyim. Edebiyattaki deneme türünden esinlenerek dijital ikizimle düşüncelerle oynuyor ve yazıyı oluşturuyoruz. Sürecin sonunda onun ve benim kazanımlarımı gözden geçiriyor ve gelecekte kullanmak üzere kalıcı hale getiriyoruz. Dilerim bu şekilde katma değeri yüksek yazılarla sizlerle buluşabilirim.
------------------------------------------------------------ ---------------------------------------------------------
Samih Yedievli Hakkında:
İTÜ Makina Fakültesi’nden mezun olan Samih Yedievli, 30 yılı aşkın süredir otomotiv, savunma, havacılık ve enerji sektörlerinde mühendislik, yöneticilik ve strateji geliştirme alanlarında çalışmaktadır. CADEM ve CDMTech çatısı altında inovasyon, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı projelere liderlik eden Yedievli, aynı zamanda kalite yönetimi, kurumsal yönetişim ve sürdürülebilir yatırım alanlarında ulusal ve uluslararası platformlarda aktif görevler üstlenmiştir.
“Bağlantısallık” ve “Yaşamdaşlık” kavramlarını merkeze alan yazılarıyla, teknolojiyi yalnızca bir araç değil; aynı zamanda insan odaklı dönüşümün parçası olarak değerlendirmektedir. SUBCONTURKEY’de kaleme alacağı yazılarında, sanayide yenilikçi bakış açılarını, mühendislikten gelen deneyimle stratejik iç görülerle buluşturmayı hedeflemektedir.