Muratbey, Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, peynirin kalsiyum, protein ve diş yapımında önemli rolü olan fosfor açısından zengin olduğuna işaret ederek, peynirin dişleri asit erozyonuna karşı koruduğunu kaydetti.

Her yıl 22-26 Kasım tarihleri arasında kutlanan Ağız ve Diş Sağlığı Haftası’nda peynirin ağız ve dişler için önemine dikkat çeken Muratbey Gıda, Beslenme Danışmanı Prof. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, kalsiyum zengini peynirin, ağız ve dişler için tükürükten sonra gelen doğal bir koruyucu olduğunu belirtti. 

Beslenme ile ağız ve diş sağlığı arasında çift yönlü bir ilişki bulunduğunu söyleyen Garipağaoğlu, “Ağız içindeki ve dişlerdeki sorunlar yetersiz beslenmeye neden olabildiği gibi; yetersiz, dengesiz ya da kötü beslenme de ağız içinde sorunlara neden olabilmekte, dişlere zarar verebilmektedir. Yaşamın devamı için beslenme gereksinimlerinin karşılanmasında, ağız ve diş sağlığı önemli bir yere sahiptir. Kalsiyumdan zengin peynir ve diğer süt ürünlerinin ağız ve diş sağlığını koruyucu özelliğinin yüksek olduğu pek çok çalışmada bildirilmiştir” dedi.

Peynirin tükürük akışını uyardığını ve ağız içi asit ortamı oluşmasını engellediğini dile getiren Garipağaoğlu, şekerli besin yendikten sonra peynir tüketilmesi durumunda, ağız içindeki asit ortamının hızla geriye dönerek, nötralize olduğunu ve diş çürümesini engellediğini kaydetti. Garipağaoğlu, “Peynirin sadece asidin zararlı etkisini azaltmakla kalmadığı, aynı zamanda yemekler sırasında yıpranabilen diş minesinin tamirine de yardımcı olduğu bildirilmektedir. Peynir, sütün proteininin rennin enzimi ile çökeltilmesi sonucu oluşan bir besindir. Çökelti protein (kazein) ve kalsiyumdan zengindir. Karbonhidrat içermez. Peynir ayrıca diş yapımında önemli rolü olan fosfordan da zengindir. İşte tüm bu içeriği ile ağız ve dişler için tükürükten sonra gelen doğal bir koruyucudur” görüşünü kaydetti.

Türkiye’de ağız ve diş sağlığının son yıllara kadar pek önemsenmediğini hatta ihmal edildiğini söyleyen Garipağaoğlu, özellikle diş çürüğünün çocuklar arasında sık görüldüğünü hemen hemen tüm yaş gruplarının yaygın bir sorunu olduğunu kaydetti. Garipağaoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Örneğin, okul öncesi dönem çocuklar arasında diş çürüğü oranı yüzde 40 olarak bildirilmektedir. Tükürük eksikliği ya da ağız kuruluğu diş çürümelerine neden olmaktadır. Bununla birlikte biberonla beslenmenin küçük çocukların dişlerini olumsuz etkilediği, biberon ile uyuyan çocuklarda diş çürüklerinin sık görüldüğü belirtilmektedir. Karbonhidratların unlu, özellikle de şekerli besinlerin tüketilmesiyle birlikte, bakteriler dişler/plaklar üzerine yerleşmekte, tükürük amilazı ile parçalanan karbonhidrat artıkları asit ortama neden olmakta, asit ortam dişlerin mineral dokusunu çözerek, diş minesinin bozulmasına ve diş çürüğünün başlamasına neden olmaktadır.”

Haberin Kaynağı : Lorbi Tanıtım & Halkla İlişkiler

20.11.2014